15 Temmuz için bazı paragraflar

Tam o anda, tam o esnada orada olmasaydım bunu ne kendime, ne ülkeme, ne de kızıma izah edebilirdim. “Peki, bütün bunlar olurken sen neredeydin baba?” sorusuna verecek bir cevabım olmasaydı bu cevapsızlık beni yer bitirirdi. Hayır...

Tam o anda, tam o esnada orada olmasaydım bunu ne kendime, ne ülkeme, ne de kızıma izah edebilirdim. “Peki, bütün bunlar olurken sen neredeydin baba?” sorusuna verecek bir cevabım olmasaydı bu cevapsızlık beni yer bitirirdi. Hayır, bir odada değildim. Hayır, evimin perdelerini sıkı sıkı kapatıp ışıkları söndürmek aklımın ucundan bile geçmedi. Hayır, bir televizyon ekranında bile değildim. Tam olmam gereken yerde, tam ölmem gereken yerdeydim. Sokaktaydım. Köprüdeydim. Bu muazzez milletin küçücük bir parçası olarak zalimin tam karşısında hizalanmıştım. Olduğum yerde ölmek bana değil, sevdiğim bazı arkadaşlarıma nasip oldu. Ve evet, o gün orada olmak benim için elbette bir övünç kaynağı idi ama bununla övünmek asla aklımın ucundan geçmedi. Hele hele 16 Temmuz günü çektirdiği fotoğrafla “ben de meydandaydım” diyen o heriflerin, “darbeyi ben durdurdum” diyerek övünen o çapsızların yaptığını yapmayı çok ayıp kabul ettim. O yüzden beni onların değil, okey masasını bırakıp memleket kurtarmaya koşan dayıların, plastik terlik ve pazen etekle direnmeye gelen teyzelerin, zikir çekerek ölümü öldüren dervişlerin safına yazsınlar isterim. O safta yer almanın tadını bir kez alınca, sadece bir kez alınca meselenin aslında ne olduğunu bir daha gözden kaçırma şansınız yoktur, olamaz.

“Allah o gece korkuyu üzerimizden kaldırdı” cümlesi öyle boş beleş bir cümle değildir. O gece korku bu halktan, bu muazzez halktan korktu. Tankın, makineli tüfeğin, uçağın, helikopterin üzerine üzerine nasıl yürünürse öyle yürüdü bu muazzez halk o gece. Ta zamanın başından beri yayan yapıldak nasıl yürüyorsa öyle yürüdü. Ahırdaki davarını, çadırdaki avradını, obadaki evladını o yürüyüşle elde etmişti bu muazzez halk. O geceki yürüyüş ile de ahırdaki davarını, çadırdaki avradını, obadaki evladını korudu işte. Dişi ve kanıy...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sosyal çürüme yazıları 4: Ahlâkî pozculuk cumhuriyeti 23 Nisan 2024 | 434 Okunma Sosyal çürüme yazıları 3: Şişirilmiş dudaklar cumhuriyeti 20 Nisan 2024 | 908 Okunma Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti 16 Nisan 2024 | 954 Okunma Yavaş orman 14 Nisan 2024 | 291 Okunma Sosyal çürüme yazıları 1: Üçüncü sayfa cumhuriyeti 13 Nisan 2024 | 759 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar