Sözü yalan işi talan siyaset

Bismillahirrahmanirrahim;âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a (C.C.) hamd ederim. Salât ve selâm, Peygamberimize, âline ve sahabelerine olsun.Din ve düzen olarak İslam’ı yaşamak isteyen mümin bir Müslüman’ın...

Bismillahirrahmanirrahim;
âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a (C.C.) hamd ederim. Salât ve selâm, Peygamberimize, âline ve sahabelerine olsun.
Din ve düzen olarak İslam’ı yaşamak isteyen mümin bir Müslüman’ın hidayet rehberi olan Kur’an bizlere, ıslah siyasetinin öncüleri olan peygamberlerden ve onların verdiği mücadelesinden bahseder. Yine Kur’an bizlere, ifsat siyasetinin öncüsü olan Nemrut’tan, Firavun’dan, Haman’dan, Samiri’den, Belam’dan, Karun’dan, hahamlardan, rahiplerden, münafıklardan, müşriklerden, inkârcılardan ve daha nice zalimlerden bahseder ve çeşitli mukayeseler yapar. BAKARA 258: “Allah kendisine mülk (iktidar gücü) verdiği için şımararak Rabbi hakkında İbrahim ile tartışmaya gireni (Nemrut’u) görmedin mi? İşte o zaman İbrahim: Rabbim hayat veren ve öldürendir, demişti. O da: Hayat veren ve öldüren benim, demişti. İbrahim: Allah güneşi doğudan getirmektedir; haydi sen de onu batıdan getir deyince o kâfir apışıp kaldı. Allah zalim toplulukları başarıya ulaştırmaz.” Yani o zaman ıslah siyasetinin öncülüğünü yapan İbrahim’in (A.S.) karşısında ifsat siyasetinin temsilcisi Nemrut, devlet başkanı olarak var. Nemrut’a o mülkü veren Allah’tır. Nemrut; kendisine mülkü veren Allah’ı unutmuş, yolunu terk etmiş ve kendisine hakkı tavsiye eden İbrahim (A.S.) ile mücadele etmiştir. İbrahim’in (A.S.): “Benim rabbim dirilten ve öldürendir” sözüne Nemrut: “Ben de diriltirim ben de öldürürüm” diye karşılık veriyor. Bunu nasıl yaparsın diye sorulunca Nemrut: “İki tane idamlık adamın birini idam eder öldürürüm, diğerini de serbest bırakmak suretiyle onu yaşatmış olurum” cevabını veriyor. Nemrut burada bir yanıltma, savuşturma ve saptırma yapmaya çalışıyor. Gerçekte Nemrut’un yarattığı bir şey yoktur. Bunun üzerine İbrahim (A.S.) Nemrut’a:

“Rabbim olan Allah, her sabah güneşi doğudan getirendir. Mademki ilahlık iddiasında bulunuyorsun haydi sende bu sabah güneşi batıdan getir” teklifinde bulunmuştur. Nemrut bu teklif karşısında şaşırıp kalmıştır. Çünkü Nemrut’un ilahlık iddiası boş bir kuruntudur. Nemrut sözü yalan işi talan bir kimse olarak yok olup gitmiştir. Çünkü Allah, hak yoldan sapmış zalim toplumlara hidayet etmez. Buradan alacağımız ders budur.

MUSA VE FİRAVUN

Kur’an’ın bize haber verdiği hadiselerden birisi de Musa (A.S.) ile Firavun arasında geçen mücadeledir. ZARİYAT 38: “Musa (kıssasında) da ibretler ve alınacak dersler vardır. Onu apaçık bir delil ile Firavun’a göndermiştik.” Allah Teâlâ, Musa’yı (A.S.) Firavun’a gönderme sebebini şöyle açıklamaktadır. TAHA 43: “İkiniz (Musa ve Harun olarak) Firavun’a gidin. Çünkü o, iyiden iyiye azdı.” Firavun’un azgınlığı ise kendisini mülkün sahibi gibi görmesinde ve halka köleliği dayatmasındadır. ZUHRUF 51: “Firavun kavmine seslendi ve: ‘Ey kavmim! Mısır mülkü ve altımdan akıp giden şu ırmaklar benim değil mi? Hâlâ görmüyor musunuz?’ dedi.” Firavun bunun için halka bu mülk benimdir, sizler de benim kölelerimsiniz, bunu böyle bilin ve anlayın tehdidinde bulunmuştur. Hatta Firavun bu azgınlığını daha da ileri götürmüştür. MÜMİN 36, 37: “Firavun: Ey Haman, bana yüksek bir kule yap; belki yollara, göklerin yollarına erişirim

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hayatın akışı içinde kaybolan edepler 27 Aralık 2017 | 181 Okunma 2018 yılı israf ve faiz bütçesi 23 Aralık 2017 | 268 Okunma Müslüman kadın 20 Aralık 2017 | 102 Okunma Kur’an’da Kadın 16 Aralık 2017 | 119 Okunma İnsan ve Müslüman olarak kadın 13 Aralık 2017 | 99 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar