Sınırın bu tarafında kalanlar

Toplumsal kimlikler arasında ayrışma, karşılıklı nefret, düşmanlık duygusu her geçen gün artıyor, güçleniyor. Farkında mıyız? Toplumsal kimlikler derken zengin-yoksul, şehirli-köylü gibi...

Toplumsal kimlikler arasında ayrışma, karşılıklı nefret, düşmanlık duygusu her geçen gün artıyor, güçleniyor. Farkında mıyız? Toplumsal kimlikler derken zengin-yoksul, şehirli-köylü gibi sosyolojik kimlikler değil kastım. Şükür ki etnik aidiyetler temelinde bölünme riski de her şeye rağmen akut bir problem değil. Dindar-seküler hayat tarzlarının çelişkisi de öyle. Ne var ki aktüel siyasi angajmanlar çevresinde oluşan “yeni bir kimlik anlayışı” toplumsal birliğimizi ve barışımızı tehdit eden bir ikilik, bir husumet, bir münaferet üretiyor şimdilerde. Öbürlerine karşı az çok hazırlığımız, tedbirimiz veya bağışıklık yeteneğimiz var. Ama bu öyle değil. Çünkü güncel siyasetteki kavga ikliminin ve düşmanlık üslubunun beslediği saflaşma bütün öbür kimlik çelişkilerini de etrafında veya içinde topluyor ve iki büyük toplumsal çelişki halinde bunların hepsini karşı karşıya getirmeye yöneliyor. *** Gezi Parkı olaylarının -bizim gibi az sayıda kişinin uyarıları ve itirazları dikkate alınmayıp- toplumsal değil politik açıdan değerlendirilmesi söz konusu yarılmayı iyice besledi, büyüttü. Bugün gelinen noktada “taban konsolidasyonu” kavramının ifade ettiği karşılıklı saflaşmanın çok çok ötesinde bir hasımlaşma var karşımızda.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
CHP’ye verilmiş oy ‘CHP oyu’ mu 18 Nisan 2024 | 750 Okunma ‘İsrail ticareti’ turnusol kâğıdı 13 Nisan 2024 | 399 Okunma Mağdur olan yine iktidar! 11 Nisan 2024 | 358 Okunma Seçimden önce yaka paça, seçimden sonra tekme tokat 09 Nisan 2024 | 525 Okunma AK Parti’nin 22 yılında en büyük kazancımız 06 Nisan 2024 | 659 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar