Devletin ihtiyacı olarak mezhep politika

Geçtiğimiz birkaç hafta boyunca Cumartesi Yazıları’nda tartışmaya çalıştığımız “nominal Maturidilik” meselesi hakkında yazdıklarımızı kısaca özetleyecek olursak:...

 Özgür irade, bireysel sorumluluk, hüsn-kubuh meselesi ve kader gibi temel konularda Mutezile ile Hanefi-Maturidi mezhepleri arasında fazla fark yoktur. Buna mukabil Hanefilerin bugün ehlisünnet dairesi içinde bir arada olduğu diğer mezheplerle mesela Selefi-Hanbelilerle anlaşma ve uzlaşma zemini daha azdır. Dolayısıyla yalnızca buradan bakıldığında bile tarihî süreçte ehlisünnet ve ehli bidat ayrışmasının salt itikadî temelde gerçekleşmiş olduğunu söylemek kolay görünmüyor.

Mesela… Abbasi halifelerinden bir bölümünün Mutezile’yi devletin resmi mezhebi olarak topluma dayatma çabalarını o devrin ehli hadis ulemasının toplum üzerindeki etki gücünü ve bunun siyasi otorite açısından oluşturduğu tehdit potansiyelini göz ardı ederek anlayamayız.

Keza Tuğrul Bey devrinde 19 yıl boyunca camilerde Eşari’nin lanetlenmesine mukabil Alparslan ve Melikşah devirlerinde Eşarîliğin adeta resmi mezhep haline gelmiş olması İran coğrafyasındaki toplumsal hareketliliklerden bağımsız değerlendirilemez herhalde.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İktidar ortakları ‘çözüm’de mi anlaşamıyor 04 Aralık 2025 | 199 Okunma Papa şimdi niye geldi 29 Kasım 2025 | 393 Okunma Koyunun halinden kasap anlar! 27 Kasım 2025 | 168 Okunma Öcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25 Kasım 2025 | 245 Okunma Zamanın ‘uzun’ ve ‘kısa’ tarihi 22 Kasım 2025 | 89 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar