Sarılar, korkaktan fazla ortak gibi!..

Dün sabah gazeteye gelirken bu "Otobüs" konusunu yazmaya karar vermiştim. Çünkü önemli gelişmeler olmuştu. Odama girdim. Masama oturdum.
Karşımdaki ekran için kumandaya dokundum.. NTV'de haber..
"Ankara'da otobüs kazası.. Üç ölü.."
Haberde fotoğraf da var.. Otobüs üzerinde "Cizre Nuh" markası okunuyor. Buzlanmamış..
Sonuna gelmişim. Metinde şirket adı geçti mi bilmiyorum. İpadimden NTV.com'a girdim. Haber orda da var. Resimler de var.. Ama markayı gösteren resim yok.. Metinde de yok.
En başa dönelim şimdi..
Yıllardan beri yazarım. Geçen ay tepem attı gene.. Gene otobüs şirketinin büyük çapta hatası, ihmali sonucu bir kazada insanlar ölmüş ve hem kanallar, hem de gazeteler, şirket adını saklamışlardı. Ajanslar da.
"Hepsi ayni, ama ben haberi Kanal D Ana Haber'de izlediğim için ordaki durumu örnekleyerek yazıyorum" demiş ve sormuştum..
"Ortak mısınız, korkak mı?."
Kanal D Ana Haber Genel Yayın Müdürü Süleyman Sarılar, bana karşı sert, kamuya karşı komik bir açıklama yaptı. Korkuyormuş, ama kurallardan korkuyormuş. RTÜK, gizli reklam olur diye marka adlarının gizlenmesini istiyormuş..
Ölüler ve yaralılar etrafa saçılmış. Otobüs görüntüsünün üzerindeki marka, reklam oluyor öyle mi?. Yersen tabii..
Süleyman Sarılar'a ben de sert yanıt verdim..
"Hadi şu RTÜK, ya da Türk Ceza Yasasının hangi maddelerine uyuyorsan, o maddeleri aynen bana maille, elini öperim" dedim.. Meydan okuma idi. Sindi tabii.. Ama artık korkaklık değil, ortaklığa yönelen uygulamasını sürdürdü.
Ardından Hürriyet Akil Adamı Faruk Bildirici, ki o da yıllardır, "Kaza yapan otobüsün markası gizlenmez" savaşı yapanlardandır. O destek verdi ve iki önemli gelişme oldu..