Nükleer gerginlik

Petrol fiyatlarındaki hareketler, son günlerde uluslararası piyasalar tarafından artan bir ilgiyle izleniyor. Fiyatların yükseliş tarafına prim veren faktörlerden biri de, resmi adı kısaca JCPOA olarak bilinen İran Nükleer...

Petrol fiyatlarındaki hareketler, son günlerde uluslararası piyasalar tarafından artan bir ilgiyle izleniyor. Fiyatların yükseliş tarafına prim veren faktörlerden biri de, resmi adı kısaca JCPOA olarak bilinen İran Nükleer Anlaşması’nın istikbaline dair kaygılar… Nitekim hatırlanacağı üzere ABD Başkanı Trump Ocak ayında “tarihin en feci anlaşması” olarak nitelendirdiği JCPOA’in kendi zaviyesinden daha iyi bir hale getirilmesini şart koşmuş, aksi takdirde yaptırımları 12 Mayıs’ta yeniden devreye sokacağını ilan etmişti.

Dolayısıyla Trump’ın anlaşmanın Avrupalı muhataplarına verdiği 4 aylık sürenin dolmasına sadece birkaç haftalık kısıtlı bir zaman kaldı. Bu nedenle Avrupa tarafındaki telaş son günlerde yoğunlaşırken, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un bu haftaki ABD ziyaretinde Trump ile ele alacağı başlıca maddelerden biri bu mesele olacak. Keza sonrasında, Merkel’in de… Zira Fransa, Almanya ve genelinde Avrupa, şu anda “İran ile nükleer hikayesinde” daha iyi bir sayfa açma imkânı pek görmüyor. ABD’nin anlaşmadan çekilmesi durumunda olacaklardan çekinen Avrupa kanadı, mevcut çerçeveyi korumaktan yana bir tavır sergileyerek yapıcı bir pozisyonda konumlanmış görünüyor.

Hatta Birleşmiş Milletler (BM) de dün, imza sahiplerinin nükleer anlaşmada verdikleri vaatleri uzun vadeli korumasına dair umudunu dile getirdi. Nitekim ABD Başkanı’nın “daha iyi” diye niteleyerek talep ettiği bir anlaşmanın, İran’ın pek de kabul etmeyeceği maddeler anlamına geldiğinin herkes farkında… Dolayısıyla da nükleerde çıkacak bir kıvılcımla ortalığın alev almasını engellemek için yoğunlaşan bir çabaya şahit oluyoruz.

HOŞ OLMAZ

Bilindiği gibi İran 2015’te taraflarla nükleer anlaşmaya varırken, kendisine uygulanan yaptırımlardan vazgeçilmesi uğruna ilgili atom çalışmalarını bir köşeye koyma sözü vermişti. 12 Mayıs 2018 günü geldiğinde Beyaz Saray’dan yaptırımların geri gelmesi halinde ise, işler karışacak. İran’ın buna vereceği tepki, şimdiden “hiç hoş olmaz” şeklinde tanımlandı bile… Zira Trump dönemine dönülüp bakıldığında, ABD’nin kendi imzasını koyduğu tarihi anlaşmaya dair çizdiği olumsuz tutum Tahran açısından zaten ciddi bir hayal kırıklığı ve güvensizlik yaratmış durumda... Şimdi bunun üzerine bir de yeni koşullar talebinde bulunulması, İran’ı çileden çıkarmışa benziyor.

Aslına bakılırsa Washington’ın çok taraflı anlaşmadan çekilmesi durumunda Avrupa dahil diğer muhataplar yoluna kaldıkları yerden devam etmeyi düşünebilir. Şimdilerde bu ihtimal muhakkak ki ölçülüp biçiliyor. Öte yandan bu noktada belirleyici hususlardan biri de, elbette İran’ın ne yönde hareket etmek istediği olacaktır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Teşekkür 25 Kasım 2018 | 6.013 Okunma İş yapmanın kolaylığı 02 Kasım 2018 | 4.834 Okunma Küresel havacılığın merkezi doğuya kayarken 30 Ekim 2018 | 5.062 Okunma Roma-Brüksel hattı 26 Ekim 2018 | 5.282 Okunma Çin yavaşlarken 23 Ekim 2018 | 4.312 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar