Tek sorun Barzani ziyaretinde ortaya çıkan o görüntüler mi?

İki ay önce Erbil’e gitmiş, Terörsüz Türkiye süreciyle ilgili bölgesel yönetimde neler konuşulduğunu dinleme fırsatı yakalamıştım. Orada aldığım notlardan biri şuydu: MHP lideri Bahçeli’nin süreç konusunda “buzkıran” rolü oynaması, Erbil sokağı ve medyasında MHP ve lideri ile ilgili kanaatleri değiştirmiş, eleştirel dil bir kenara bırakılmıştı. Bahçeli’nin bu konuda siyasi risk üstlenmesinden medyada da sokakta da övgüyle bahsediliyordu. Bu yüzden, Mesut Barzani’nin Cizre ziyaretinde ortaya çıkan

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

İki ay önce Erbil’e gitmiş, Terörsüz Türkiye süreciyle ilgili bölgesel yönetimde neler konuşulduğunu dinleme fırsatı yakalamıştım. Orada aldığım notlardan biri şuydu: MHP lideri Bahçeli’nin süreç konusunda “buzkıran” rolü oynaması, Erbil sokağı ve medyasında MHP ve lideri ile ilgili kanaatleri değiştirmiş, eleştirel dil bir kenara bırakılmıştı. Bahçeli’nin bu konuda siyasi risk üstlenmesinden medyada da sokakta da övgüyle bahsediliyordu.

Bu yüzden, Mesut Barzani’nin Cizre ziyaretinde ortaya çıkan görüntülerle ilgili tartışmalar kapsamında, “Barzani Karargahı Sözcülüğünden” yapılan, MHP lideri Bahçeli’yi doğrudan hedef alan; amatör, çalakelam, duygusal ve sorumsuz açıklamayı gördüğümde çok şaşırdım. Yukarıda anlattığım yeni iklimle tezat oluşturuyordu çünkü.

Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili açıklama yaptı, izahat istendi, sorumluları hakkında işlem yapılması talebinde bulunuldu. Muhtemelen IKBY, “Bir görevlinin bilgi vermeden bu açıklamayı yaptığı” yanıtını vererek, ilgili sorumluya yaptırım uygulayarak konuyu kapatacaktır. Son tahlilde bu tartışma gelip geçicidir. Terörsüz Türkiye sürecinin rotasını bozmaz. Ancak bu olay herkes için bir “erken uyarıdır” ve -bana göre- alınması gereken dersler var.


PROVOKASYON MU YOL KAZASI MI

Bir. Terörsüz Türkiye sürecinde en hassas aşamadayız. Kervan menzile yaklaşıyor, bu yüzden en kritik konular ele alınmaya başlıyor. Milletvekillerinin İmralı ziyareti sonrasında gözler TBMM Komisyonunun hazırlayacağı raporda. Hangi düzenlemeler önerilecek, merakla bekleniyor. Bu kritik aşamada hem provokasyon hem de yol kazası sayısı artabilir. Barzani meselesinin yol kazası olduğunu düşünüyorum.

Terör örgütü PKK’dan gelen “Suç işlemedik ki affedilelim”, “İmralı serbest kalmadan başka adım atmayız” şeklindeki açıklamalar da iddia edildiği gibi bir provokasyon, Avrupa kanadının süreci bozma girişimi olabilir. Bu açıklamalar rapor yazılırken ortaya konan talepler olarak da okunabilir. Örgütten gelen bu çıkışlar raporun içeriğini etkilemeyecektir. Maksimalist çıkışları gündemde tutmak da sürecin odağını kaydırır. Çıkarılacak ders odaktan kopmamak, daha büyük tartışma ve belki provokasyonlara karşı hazırlıklı olmaktır. Hedef terör örgütünün silahsızlandırılmasıdır. Düzenlemeler yasalaştığında, terör örgütü silah bırakacak mı bırakmayacak mı, ona bakacağız.

İki. Terörsüz Türkiye, kamuoyunun hassasiyetle takip ettiği bir süreç. Bu aşamada her şey süreci bir şekilde etkileyebilir. Mesut Barzani gibi bir ismin tam da bu konjonktürde Şırnak’a gelmesi mutlak bir etki uyandıracaktı. Bunun öngörülmesi, Barzani davet edildiğinde, ilgili istihbari, diplomatik kurumlarla koordine olunması gerekirdi. Bundan sonraki süreçte bürokrasinin daha dikkatli olacağını düşünüyorum.


BİR BAŞKA ÖNEMLİ SORUN DOĞUYOR

Türkiye-IKBY ikili ilişkileri iyidir. Mesut Barzani’nin 2017’de yine duygusal bir kararla bağımsızlık referandumu girişiminde bulunması güven bunalımı yaratmıştı. Süreç Mesut Barzani’nin görevi bırakmasıyla sonuçlandı. Bölgesel Yönetim’in yeni Başkanı Neçirvan Barzani ile karşılıklı güven oluştu. Ankara Neçirvan Barzani’yi destekledi. Mesela, Süleymaniye havalimanına uygulanan uçuş yasağı, Barzani’nin talebi üzerine, siyasi kredisi ona verilecek şekilde geçtiğimiz aylarda kaldırıldı. IKBY de Terörsüz Türkiye sürecinin başarıya ulaşması için pratik katkılar sunuyor. İlişkilerin aynı şekilde devam etmesi iki tarafın da çıkarına. Ankara da meseleye böyle bakıyor.

Ancak ikili ilişkileri tehdit eden farklı bir konunun ortaya çıkmaya başladığını görüyorum. IKYB’nin SDG’ye verdiği destekten bahsediyorum.

Barzaniler, Terörsüz Türkiye sürecini destekliyor. Bunun bir nedeni Ankara ile samimi ilişkileridir. Diğer nedeni ise PKK ile yaşadığı sorunlar ve terör örgütünden kurtulma beklentisidir. Barzaniler, buna taban tabana zıt bir perspektifle SDG’yi destekliyor. Evet, “Şam’a entegre olun” diyorlar ama “Ademi merkeziyetçiliği savunun” ve “silahlarınızı bırakmayın” demekten de geri durmuyorlar.


SDG’YE LOJİSTİK, SİYASİ, DİPLOMATİK DESTEK

Bu konuda özellikle son günlerde hem SDG’den hem de Erbil’den sık açıklamalar geliyor. Barzani’nin kontrolündeki Rudaw, editoryal politikasını SDG’nin varlığı ve ademi merkeziyetçilik üzerine kurmuş durumda. SDG elebaşı Mazlum Abdi, Duhok’a davet edilip, forumlarda konuşturuluyor. Özetle, SDG’ye lojistik, siyasi, diplomatik destek veriliyor. Bağımsızlık referandumunda yapılan hata tekrarlanıyor. Başta Ankara olmak üzere bölge ülkelerine “Pan-Kürdist” bir mesaj vermektir bu.

Tıpkı Terörsüz Türkiye gibi, SDG’nin Şam’a entegrasyonu konusunda da en kritik dönemeçteyiz. 10 Mart anlaşmasının öngördüğü süre yılbaşında doluyor. Ancak ortada bir ilerleme yok. Bu yüzden SDG tarafından “Ya ademi merkeziyetçilik ya bölünme” şeklinde ileri açıklamalar geliyor. Ben bu açıklamaları da “daralan alan ve zamanda son hamle ve talepler” olarak okuyorum. SDG tam da bu süreçte ABD ve Fransa gibi üçüncü ülkelerden destek bekliyor.

ABD Başkanı Trump, bölgesel ricat yaşayarak içeride sıkışan, bu yüzden Suriye’nin güneyine yeniden saldırmaya başlayan İsrail Başbakanı Netanyahu’ya dönük ilginç bir mesaj yayınladı. “Suriye’nin müreffeh bir devlete dönüşümünü engelleyecek hiçbir şeyin yaşanmaması çok önemli” dedi. Şara’ya da “Büyük bir lider olacaksın ve biz bunu destekleyeceğiz” mesajı gönderdi. Bu mesaj sadece Netanyahu’yu mu ilgilendiriyor? SDG ve Erbil’in de kendi payına düşeni alması gerekmez mi?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tek sorun Barzani ziyaretinde ortaya çıkan o görüntüler mi? 05 Aralık 2025 | 3 Okunma Avrupalı liderler o toplantıda Ankara’ya ne sordu? 02 Aralık 2025 | 96 Okunma SDG için sayılı günler başladı 28 Kasım 2025 | 226 Okunma Dejavu: Türkiye Ukrayna planında nasıl bir rol oynuyor? 25 Kasım 2025 | 37 Okunma Takım elbiseli Abdi ve yola döşenen mayınlar 21 Kasım 2025 | 190 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar