Dilinize acı biber...
"Gittiğim yer tam tekkenin karşısında, Uzunçayır'a bakan bir kır kahvesiydi. Müşterisi ile konuşmayan kıranta saçlı kahve pişirmekte eşsizdi. Köpüğe bile bambaşka bir tut ve meneviş verirdi. Bu...
"Gittiğim yer tam tekkenin karşısında, Uzunçayır'a bakan bir kır kahvesiydi. Müşterisi ile konuşmayan kıranta saçlı kahve pişirmekte eşsizdi. Köpüğe bile bambaşka bir tut ve meneviş verirdi. Bu kahve ne suluydu ne koyu. Ne tatlıydı ne acı. İçmezdiniz. Adeta kendisi sizi içerdi."
Yıl 1945.
Refik Halid üstad sevdiği kır kahvehanesini ve içtiği kahveyi böyle anlatıyor.
Mesele kahve...
İktisat değil, insan...
26 Nisan 2024 | 190 Okunma
Ana muhalefet için gelecek nasıl gelecek?
25 Nisan 2024 | 306 Okunma
Bu ‘ego’larla nereye?
23 Nisan 2024 | 452 Okunma
Aynada kendimize bakmaya sıra gelecek mi?
22 Nisan 2024 | 384 Okunma
Geçiştirilen geçmiş ve gelecek
19 Nisan 2024 | 124 Okunma
TÜM YAZILARI