Peki “Kıbrıs Fatihi Karaoğlan”ı nereye k

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu o lafı gerçekten etti mi? Vallahi etti. Geçen Salı günü partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada Zeytin Dalı Harekât...

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu o lafı gerçekten etti mi? Vallahi etti. Geçen Salı günü partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada Zeytin Dalı Harekât hakkındaki görüşlerini anlatırken resmen dedi ki: “Siyasilerin Suriye’de ve Ortadoğu’da yaptıkları bütün hataları ordu düzeltmeye çalışıyor. ” Olmuyor işte olmuyor; dünya ne kadar dönerse dönsün, CHP, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sivil siyasetten bağımsız bir irade sergileyemeyeceğini bir türlü idrak edemiyor veya kabullenemiyor. Ordu, siyasilerin hatalarını düzeltmeye çalışıyormuş! Nasıl yani? ‘Siyasiler işi berbat etti, durumdan vazife çıkarıp gereğini yapalım’ deyip hükümete dayatmada mı bulunmuş ordu? Halkın seçtiği siyasetçilere, hükümete, cumhurbaşkanına ‘Siz şöyle kenara çekilin bakim’ deyip dizginleri ele mi almış Türk Silahlı Kuvvetleri? Generaller Suriye ve Ortadoğu siyasetine el mi koymuş? Olacak şey mi bu? Olsa, kabul edilecek şey mi? Bu nasıl cümle? Bu nasıl kafa? Demokratik hukuk devletini ihya edecek kafanın bu kafa olduğuna ciddi cddi inananların aklına şaşarım. Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ettiği “Şimdi kalkmış ordu üzerinden zafer naraları atıyor. Ordu üzerinden atamazsın kardeşim!” lafı da sorunlu. Ordunun başkomutanı ordu üzerinden zafer naraları atar kardeşim; bal gibi atar! Genelkurmay, Jandarma Özel Harekât, Polis Özel Harekât, Milli İstihbarat Teşkilatı da yerden göğe kadar haklı olarak atar; ama bütün bunların bağlı olduğu siyasi irade, zafer narasının kralını atar!    Hükümete bağlı olan, cumhurbaşkanının komutası altında olan ordunun zaferlerini siyasete, hükümete ve cumhurbaşkanına mal etmekte müşkülatınız varsa, önce ordunun demokrasideki konumuyla ilgili kanaatlerinizi gözden geçirin, ondan sonra konuşun. Ondan sonra da böyle konuşacaksanız, militarist olduğunuzu, askerî vesayet düzenini özlediğinizi, siyasetçilerin generallere selam durduğu günlere geri dönmek istediğinizi belirtmeyi unutmayın. *** Ettekraru ahsen velevkane yüzseksen; şunu da -bir kere daha- tespit edelim: Suriye, AK Parti iktidarının siyaseti yüzünden değil, Beşşar Esed’in vahşeti, İran yönetiminin bu vahşeti kamçılaması, Rusya’nın geleneksel sıcak deniz saplantısı ve ABD’nin manyaklığı yüzünden bu duruma geldi. Hama bombalanırken ve Suriyeli rejim muhalifleri barışçıl çözümden ümidi kesip silahlı mukavemete geçerken AK Parti iktidarı hâlâ Esed’i ve İran yönetimini barışçıl çözüme ikna etmeye çalışıyor, Türkiye’de düzenlenen toplantılarda Suriyeli rejim muhaliflerine de silahtan uzak durmayı telkin ediyordu.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kadife eldiven zamanı 10 Ağustos 2025 | 356 Okunma Leman meselesi 04 Temmuz 2025 | 1.612 Okunma Aliya İzzetbegoviç ve Ahmed Şara 12 Mart 2025 | 1.008 Okunma Devrim 10 Aralık 2024 | 1.033 Okunma Bir kahraman öldü 01 Mayıs 2024 | 220 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar