Türkiye, Esad rejimiyle görüşmeli mi?

Sevr sendromuna benzer bir şekilde, Türkiye'nin artık bir Suriye sendromu var. Siyaseti ve dış politikayı şekillendiren bir sendrom bu. Haliyle bu durum, ilgili politika başlıklarında sağlıklı kararlar alınıp daha uzun...

Sevr sendromuna benzer bir şekilde, Türkiye'nin artık bir Suriye sendromu var. Siyaseti ve dış politikayı şekillendiren bir sendrom bu. Haliyle bu durum, ilgili politika başlıklarında sağlıklı kararlar alınıp daha uzun boylu düşünmeyi engelleyen bir durum ortaya çıkarıyor. Suriye'yle alakalı yapılan birçok tartışmanın dayandığı psikolojik zemin bu sendromu açık bir şekilde dışa vuruyor. Bu da Suriye'yi rasyonel bir zeminde tartışmanın imkanlarını ortadan kaldırıyor. Zaten konuyla alakalı tartışmalar bugüne kadar hep ifrat ve tefrit kıskacında cereyan etti. Suriye krizinin çözümü için Esad'la görüşülmeli tezini savunanlar benzeri bir savrulmayı temsil ediyor. Bu tez iktidarın çeperlerinde dillendirilmeye, muhafazakar medyada ya doğrudan ya da dolaylı bir şekilde yazılıp çizilmeye başlandı. Aslında Türkiye, Esad rejimiyle zaten görüşüyor. Tabii ki dolaylı olarak.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Suriye politikasının siyasi hedefi ve aş 10 Şubat 2020 | 2.078 Okunma Suriye politikasının siyasi hedefi ve aşil topuğu 09 Şubat 2020 | 14 Okunma İdlib, Libya veya ‘yeni dünyanın’ hakika 03 Şubat 2020 | 214 Okunma Muhasebe 27 Ocak 2020 | 163 Okunma Libya üzerinden Avrupa’yı okumak 20 Ocak 2020 | 1.849 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar