Dershane kararı

Seçim sonrasında AKP yönetiminin tavrı bir siyaset dersi niteliğinde… Özetlemek gerekirse ‘sükunet ve sağduyu’ kelimeleri yeterli. Seçim sonrasında AKP yönetiminin tavrı bir siyaset dersi niteliğinde…...

Seçim sonrasında AKP yönetiminin tavrı bir siyaset dersi niteliğinde… Özetlemek gerekirse ‘sükunet ve sağduyu’ kelimeleri yeterli.

Seçim sonrasında AKP yönetiminin tavrı bir siyaset dersi niteliğinde… Özetlemek gerekirse ‘sükunet ve sağduyu’ kelimeleri yeterli. Oysa AKP’nin gündeme mesafe alması ve analiz yapması beklenen genç kuşak takipçilerinin daha ‘heyecanlı’ ve tepkisel davrandıkları gözlemleniyor. Son Anayasa Mahkemesi kararı sonrasında, temel liseye dönüşüm düzenlemesinin iptali sanki dershaneler geri geliyor gibi yorumlanırken, AYM de bir anda yeniden ‘cemaatçi’ kalıba oturtuldu. Siyaseti misyonlaştıran bir yaklaşımınız varsa, iptal müracaatını CHP’nin yapmış olmasından hareketle ‘AYM-cemaat-CHP-Batı-nifak cephesi’ eksenini oturtmanız işten değil… Böylece tüm dünyanın AKP’ye karşı birleşip onu devirmeye çalıştığı türünden son derece rahatlatıcı mega dizayna yaslanmanız mümkün. Bu tutumun muhtemelen AKP’nin özeleştiri ve siyaset üretme kanallarını tıkayacak olması ise söz konusu bakış açısından sorun teşkil etmiyor… 

Oysa biraz daha sakin olunabilirse gerçekliğin çok daha karmaşık olduğu, AKP’nin başarısının karmaşık gerçekliği basite indirgeyerek gelemeyeceği, aksine asıl bu karmaşıklığın yönetilmesini gerektirdiği görülebilir. Her şeyden önce artık karşımızda farklı bir AYM var… Hukuk devleti ve temel hak ve özgürlükler konusunda hassas, Cumhuriyet’in kurucu ideolojisinin değil günümüzün evrensel normlarının peşinde olan bir yüksek mahkeme oluştu ve neredeyse her kararıyla bunu kanıtlamaya devam ediyor. Geçenlerde alınan imam nikahının ‘cezalandırılmaması’ kararı bunun bariz örneklerinden biri. İkinci olarak ‘dershane kararı’ bazı ret kararları ile birlikte geldi. Gülen’in ‘şeref ve itibarının korunmasını isteme hakkının’ ihlal edildiği gerekçesiyle yapılan müracaat kabul görmedi. Ayrıca Hidayet Karaca’nın tutukluluğuna yönelik hak gaspı iddiası da reddedildi. Böylece AYM alınan kararların herhangi bir siyasi mülahazaya dayanmadığı konusunda titiz davrandığını göstermiş oldu. Üçüncüsü, AYM’nin neyi hangi nedenle iptal ettiğini bilmiyoruz. Bunu gerekçeli karar çıktığında anlayacağız ve nitekim bütün AKP yetkilileri herhangi bir yorum yapabilmek için gerekçeyi görmek gerektiğini vurguladılar. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şu malum ‘bilge kral’ meselesi 24 Haziran 2018 | 5.330 Okunma Yeni bir nefes için… 22 Haziran 2018 | 2.662 Okunma Halledilemeyen bir travma olarak... 21 Haziran 2018 | 1.451 Okunma Büyüme fetişi 19 Haziran 2018 | 1.278 Okunma Dönüşü gözükmeyen yolda… 17 Haziran 2018 | 6.188 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar