G-20’nin seçkin insanlar grubu

Mesela, “ekonomimize saldırı” var sözünü dillerine pelesenk eden siyasetçilerimiz, bu türdeki açıklamalar ile aslında ne söylediklerinin dahası neyi ilan ettiklerinin farkındalar mı? Yani...

Mesela, “ekonomimize saldırı” var sözünü dillerine pelesenk eden siyasetçilerimiz, bu türdeki açıklamalar ile aslında ne söylediklerinin dahası neyi ilan ettiklerinin farkındalar mı? Yani “kırılgan”, “korunmaya muhtaç” en ufak bir tehdit karşısında “çökecek”  bir ekonomimizin olduğu gerçeğini ilan ettiklerinin farkındalar mı? Mesela, ülke ekonomisinin sürekli alınan tedbirler ile korunduğunu, iç ve dış saldırılara karşı ‘el bebek gül bebek’ sarılıp sarmalanarak muhafaza edildiğini duyan insanlar da ülkesine, hükümetine karşı güven duygusu mu yoksa güvensizlik mi oluşur? Peki, bir ülkenin ekonomisi nasıl kırılgan olmaz, bir ülke nasıl gerçek anlamda güçlü olur? Peki, gittikçe küreselleşen ve küreselleşmenin yaygınlaştığı dünyada ülkeler bugün iyi ilişkiler içinde olduğu, ticari alışverişler içinde olduğu başka ülkelerin ekonomisinin batmasını, yok olmasını ister mi? Ya da, dış mihrakların, küresel güçlerin, üst akıl sahiplerinin, faiz lobilerinin saldırıları altında olduğunu kabul eden ülkelerin, sürekli savunma hattında durmak dışında yapabilecekleri yok mu?  Geçtiğimiz Ekim ayında (2018) Endonezya’da IMF-Dünya Bankası’nda “Küresel Finans Sistemini Herkesin Faydalanacağı Hale Getirmek” başlıklı bir toplantı gerçekleşti. Sanırım ülke olarak, Ekim ayında Yeni Havalimanı’nın açılışına, bitmek bilmeyen 29 Ekim resepsiyonu tartışmalarına, Cemal Kaşıkçı cinayetine, ABD ile ilişkilerimizi derinden etkileyen iki ülkeyi neredeyse birbirinden kopma noktasına getiren Rahip Brunson Davasına odaklandığımız için ne bu toplantı ve ne de uluslararası ekonomik kurumlara adeta bir “yol haritası” özelliği taşıyan 100 sayfalık rapor medyamızda gerekli ilgiyi değil, hiç ilgi görmedi desek abartılmış olmaz. Benim dikkatimi de fikirlerini önemsediğim, zaman zaman sağduyusuna başvurduğum bir büyüğümün çektiğini söylemeliyim. Endonezya’da sunulan 100 sayfalık rapor kadar önemli husus ise o toplantı masasına oturan isimler. . Anlatayım: Küreselleşmenin zirvedeki temsilcisi olan G-20, Nisan 2017’de 16 kişinin yer aldığı yeni bir grup oluşturdu. Oluşturduğu bu gruba Eminent Persons Group on Global Financial Governance “Küresel Finansal Yönetim Seçkin İnsanlar Grubu” adını verdi. Şimdi, G-20’nin 16 kişiden oluşan seçkinlerine bakalım: Tharman Shanmugarathan: 2003 yılından bu yana Singapur’da hükümetin kabinesinde yer almış. Singapur’un ekonomisi, kasası Shanmugarathan’na teslim edilmiş denilse yeridir. 2003 yılında bu yana, Maliye Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı, Ekonomik ve Sosyal Politikalar Koordinasyon Başkanlığı, Merkez Bankası Başkanlığı görevlerinde bulunmuş.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Erdoğan seçimi kaybetme pahasına seçim ekonomisi yapmadı mı? 18 Nisan 2024 | 1.203 Okunma Mevzu zaten Gazze değildi de… 16 Nisan 2024 | 527 Okunma Özgür Özel’in yeni CHP’si… 09 Nisan 2024 | 643 Okunma YSK Erdoğan’ın hoşnut olmayacağı bir karar verdi... 05 Nisan 2024 | 945 Okunma Erdoğan Anadolu’da İstanbul’a oy isterken... 03 Nisan 2024 | 1.376 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar