Silah teşhir edenler

CNNTÜRK'te Avukat Salim Şen'i izlerken tanıdık bir ismi hatırladım; Ahmet Takan. Şen'in söyledikleri bir yerde arkadaşımızın yazdıklarının tekrarı gibiydi:"18 ada ve bazı kayalıklar Yunanlar tarafından...

CNNTÜRK'te Avukat Salim Şen'i izlerken tanıdık bir ismi hatırladım; Ahmet Takan. Şen'in söyledikleri bir yerde arkadaşımızın yazdıklarının tekrarı gibiydi:"18 ada ve bazı kayalıklar Yunanlar tarafından ilhak edildi. Muğla ve Aydın'a bağlı bu yerleri silahlandırıp, Yunan bayrağı çektiler. Bu Lozan ve Paris Antlaşmalarının ihlalidir. Atina'nın yaptığı -sistemli işgal hareketidir-. Amaçları Türkiye'yi topraklarına hapsetmek. Hükümet ve TSK'nın buna kayıtsız kalmasını anlamak ise mümkün değil. Herkese çıkış yapan yönetim bu konuda niye -Eyy Yunanistan buraları hemen boşalt- diyemiyor?" Salim Şen'in üstünde durduğu bir konu da Genelkurmay Başkanı'nın Kardak çevresine yaptığı mavi turdu. 1996'da bu adaya çekilen Yunan bayrağını indiren SAT komandolarının Balyoz'dan içeri tıkıldıklarını da hatırlattı.Bu konuşmanın, Türk kuru yük gemisi ACT'ı Rodos'a götürme küstahlığının hemen peşinden yapıldığını hatırlatırım. Yunan botunun açtığı ateş ise Atina'nın niyetinin belgesi. Görmezden ve duymazdan gelişlerimiz gaflet uykusu mu? Adamlar adalarımızı tavernaya dönüştürdü. Yetmedi, kuzu çeviriyorlar. Biz de "tık yok".Konu değiştirenlerAynı yayında masa devirmeleriyle ünlü Ayhan Oğan vardı. Ak Parti MYK üyeliğini kaybettiğini anladık. Bu defa unvan olarak "Sivil Dayanışma Platformu Başkanı" yazıldı. Adalarımızın işgalinden bahsediliyor. O "CHP'nin yürüyüşünde zamanlama hatası var" diyor. Anlayacağınız konuyu değiştirmeye çalışıyor. İki cümlede bir Sayın Cumhurbaşkanı demesine alıştık. Ancak "Varlık Fonu"nun işleyişi ve denetimsiz oluşundan habersiz. Ayrıca CHP'nin Meclis Komisyonu raporuna koyduğu "muhalefet şerhi"ne bakmak zahmetinde bulunmuyor. Enis Berberoğlu ile ilgili gerekçeli kararı okumadığını itiraf ediyor. Böyle bir Ayhan Oğan'ın orada ne işi var? Aynı takımdan Av. Derya Yanık bile ondan daha başarılıydı. Her ikisinin ortak yanı "uysal muhalefet" oluşturma çabasıydı. MHP haline getirme gayreti bile diyebiliriz. Bu arada BBP'yi atlamayalım. Kısa dönem bakanlık ve bir cumhurbaşkanlığı baş danışmanlığı bunlara yetti de arttı bile. BBP de "emir kulu muhalefet" örneklerinden.Yalandan öte"Kemal Kılıçdaroğlu, ABD Büyükelçisi ile görüştükten sonra huyunu suyunu değiştirdi" iması Ayhan Oğan'ın "on parmağında on kara"larından oldu. Hemen hemen her konudaki bilgisizliği yüzüne vurulunca o da iftiralara yöneldi. Falcılık yaptı. Niyet okudu. Mesela "Kemal Kılıçdaroğlu 2019'da Cumhurbaşkanı adayı olacak" dedi. Peşinden "Bu yürüyüş parti içi muhalefeti susturmak içindi"yi de seçme saçmalarına ekledi.Ahu Özyurt'un "Sahibinin Sesi" haline geldiği tartışmada en hoş espriyi İstanbul CHP Milletvekili Zeynel Emre yaptı; "Dökülen tezek, aslında adaletteki kokuşmayı simgeledi".***Esas tehlikeAraştırma kuruluşu ANDY-AR'ın başkanı Faruk Acar bir Ak Partili. Ancak ortaya koyduklarının pek çoğuna imza atabilirim. "Türkiye'nin tam yarısında ayrışma var" dedi ardından ekledi; "Adalete, akademisyene, siyasetçiye ve medyaya artık güvenilmiyor". Sosyal medyanın ayrışmayı tetiklediğini çok net ortaya koydu. Esas endişesinin 15 Temmuz'un karşıt gösteriye dönüşmesi ihtimali olduğunu söyledi.NTV'deki konuşmacılardan Prof. Dr. Ersan Şen'deki sinirlilik hali dikkat çekici. Süratle "asabi şeker testi" yaptırmasını öneriyorum. Bir Taha Akyol keşfi olan Doç. Dr. Ahmet Kasım Han yine çok iyiydi. Her cümlesi mantıklı. Her önerisi yere basıyor. Yürüyüş karşıtlarının sosyal medyadaki tahriklerine dikkat çekti. Makineli tüfekle poz verip "bekliyoruz" diye yazanlardan mutlaka hesap sorulmasını istedi. Han'ın şu cümlesi birilerine mesaj olmalı; "Sosyal medyadaki tahammülsüzlük korkutucu boyutlara taşındı". Hele "silahlanmayı öneren" genel müdürlere tanık olduktan sonra!Demek ki, nasıl cumhurbaşkanına hakaret edeni yakalıyorsan, silah teşhir edeni de yargılamak zorundasınız. Unutmayın provokasyonun partisi yoktur. Her şarttaki olaylardan sorumlu sadece hükümettir. Tedbirleri artırmakta yarar var. Aksi halde, kötü şeyler meydana gelir. Altından kalkamayız....ÖZEL NOT: İşçi emeklisine yapılan zammın oranı yüzde 5.89. Bozdurup bozdurup harcasınlar!.. Bu ülkede iktidarlar değişir, kafalar değişmez. Bu mantığa göre; "emekli bir an önce ölsün" denir!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İzin 20 Kasım 2020 | 189 Okunma Bağırmayın!.. 19 Kasım 2020 | 345 Okunma Harekatlar 18 Kasım 2020 | 274 Okunma Ayak topu "bizim dünyamız" 17 Kasım 2020 | 131 Okunma Söylemler/çelişkiler 16 Kasım 2020 | 174 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar