"FETÖ Kırgızistan'ı ele geçirdi"

Davalarda gelinen nokta sanıkların iyice küstahlaşmasıyla devam ediyor. Adam ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyor. O ise mahkeme heyetiyle dalga geçiyor. Kalkışma gecesinden resim için "bana...

Davalarda gelinen nokta sanıkların iyice küstahlaşmasıyla devam ediyor. Adam ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyor. O ise mahkeme heyetiyle dalga geçiyor. Kalkışma gecesinden resim için "bana benziyor" diyebiliyor. Aralarında paslaşmalar ve geçmişteki ifadelerini "zorla imzalattırıldı" şeklinde inkarlar bir başka boyut. Sonunda "söz birliği sağlanmış savunmalar". Alenen Devlet'le alay ediyorlar.

Öbür tarafta, haber kanallarının bilindik yüzlerini her ekranda görür hale geldik. Aynı kişiler, döne döne aynı şeyleri söyleyip, duruyorlar. Birbirleriyle dalaşmaları diğer sorun. Bininci baskı laflar arasında tek farklı olan Prof. Dr. Burhan Kuzu'nun ağzından çıktı. Batılı ve müttefik geçinen ülkelerin sığınmacıları iade etmemesinden yakındı. Ardından bombayı patlattı; "FETÖ, Kırgızistan'ı ele geçirmiş vaziyette". Hocamın bildiği bazı bilgiler daha var. Ele geçirme sadece bir tek ülkeyle sınırlı değil. İki Türk cumhuriyeti daha tehlike sınırında. Bunlara Uzakdoğu'dan kimi özerk bölgeleri ve Afrika'daki devletleri ekleyebiliriz.

Şaşırmamak elde değil. Tıpkı Abdulmaragi'nin şarkısındaki gibiyiz; "Uyan ey gözlerim, gaflet uykusundan".

***

Maymunun çığlıkları

Yıllar önce izlediğim görüntüler hâlâ gözlerimin önünde. İlkti ve son oldu. Kanal-6, Ahmet Özal patronajındaydı. Uzakdoğu'da çekilmiş bir kaydı yayınlamaya başladılar. Bir şempanze bileklerinden sandalyeye kelepçelenmiş halde getirildi. İnanın yazmakta zorlanıyorum; keskilerle kafatasını açmaya başladılar, hayvan çığlıklar atarken beyni yenmeye başlandı. O gün yazdıklarımı bugün de hatırlıyorum. Hayatımın en hakaret dolu satırlarını kaleme almıştım. Sonuç mu? Ertesi gün Ahmet Özal imzalı bir özür yayınlandı! Bu dehşet ve vahşet sahneleri cezasız bırakıldı.

Bunları, durup dururken dillendirmedim. Kanal-D'nin Ahmet Hakan Coşkun'u parlatma fragmanları aklıma getirdi. Sevimli kedi görüntülerinin ardından onlara uygulanan zulümden söz etmeye gerek var mı? Neye hazırlanılıyor? Zaten gerçek hayatta bunları izlemek üzücü. Bir takım sapıkları gayrete getirmenin manası var mı? Kendi adıma kimi belgeselleri izleyemediğimi itiraf ediyorum. Hayvanın hayvanı parçalamasına dahi tahammülüm yok. Hele "insan görüntülü canavarların" yaptıklarını göstermeye hiç gerek yok. Eğer sinir bozarak sövülerek rating alınacaksa, yerin dibine batsın. Ahmet Hakan bırakın da habercilik yapsın. Arada da kedisi Sekter'den söz etsin.

***

Birkaç değinme

Fox TV, geleneksel gösterimizden yola çıkıp, İlker Ayrık'ı meddahlığa soyundurdu. O da paranın tadını almış olacak ki bu teklife de evet dedi. "Saatli İlker Ayrık Takvimi"nde "tarihten önemli günler" ve "günün yemeği" -menüsü olmalı- gibi bölümlerle işi götürmeye çalışıyorlar. Hem makyaj hem konular zayıf. Başarısız. İlker'e tavsiyem biraz seçici olması.

...

"Açelya İle Gülümse Hayata" 360'ın gündüz yapımlarından. Kızımız Akkoyun olan soyadını çoktan değiştirdi. Onu Ekmek Teknesi adlı dizide tanımıştık. Hatta Turgay Renklikurt'a "O hoş gamzelerden söz edince" bana şunları söylemişti; "Onunkiler bir şey mi? Annesi lise öğretmeni idi. Yürüdüğü zaman bütün Adana arkasından giderdi." Açelya'nın annesine de saygılarımı yolluyorum. Ayrıca son programının iyi gittiğini söylemeliyim.

***

Olmazsa, olmazım

Konya-Başakşehir maçı için "keçiboynuzu gibi" geçti diyeceğim. 120 dakika oynamaya gerek yoktu. Doğrudan penaltılara geçilebilirdi. Böylece gazetelerin gece sorumluları ve dağıtım elemanları işkence çekmezdi. Neticede kupayı bizim Erkan Yiğit'in arzuladığı takım aldı.

...

DEVAM: Dünkü Beşiktaş yazıma bugün kısa bir ek yapacağım. Ben protokol tribününde bozuk para fırlatılan başkanlar gördüm. Hem de "Papaz, paran yoksa para verelim" bağırtıları arasında. Bugün tesis, para ve taraftar var. Yani başarısızlıkta sığınılacak mazeret yok. Bu tehlikeye işaret etme gerekçemse iyi Beşiktaşlıyım.

***

AÇIKLAMA: Sabancı Holding'den arandım. Saka su'yla ilgili bilgilendirme yaptılar. Bu kuruluş Marsa Gıda'ya satılmış. Onlar da Ülker Grubu'na, grup da Japonlara devretmiş... Hassasiyetleri için teşekkürler. Ben de bilgilendireyim; O araç ve şoförüne gerekli cezalar yazıldı. Bunu gerçekleştirenlere kendim ve Yeniçağ adına teşekkürler.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İzin 20 Kasım 2020 | 189 Okunma Bağırmayın!.. 19 Kasım 2020 | 345 Okunma Harekatlar 18 Kasım 2020 | 274 Okunma Ayak topu "bizim dünyamız" 17 Kasım 2020 | 131 Okunma Söylemler/çelişkiler 16 Kasım 2020 | 174 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar