İşsizliği nasıl okumalı?

İşsizlikte geçen yıl 2016’ya göre çok büyük mesafe alındı. Son açıklanan kasım verilerine göre 2016’da yüzde 12.1 olan işsizlik, geçen yıl yüzde 10.3’e indi.

Tarım dışı işsizlik yüzde 14.3’ten yüzde 12.2’ye gerilerken daha belirgin bir düşüş gösterdi. Genç işsizlik oranı da yüzde 22.6’dan yüzde 19.3’e inmiş durumda.

İstihdam kasımdan kasıma 1.5 milyona yakın arttı. İşgücü artışı bir milyon oldu, dolayısıyla işsiz sayısı 500 bin kadar azaldı.

Bunlar işsizlikte kaydedilen olumlu gelişmeler. İstihdam seferberliği ve bu çerçevede sağlanan destekler kuşkusuz işe yaradı. Tabii bir de kıyaslama yapılan 2016’nın çok kötü bir yıl olduğu gerçeği var. 2017, olumsuz verilerin oluştuğu bir yılla kıyaslandığı için iyi göründü.

2008-2016 yıllarının ortalama işsizlik oranıyla geçen yılı bir grafikte bir araya getirdik. İlk on ay itibarıyla 2017 yukarıda seyrediyordu. İlk kez kasım ayında 2017’nin işsizlik oranı 2008- 2016 ortalamasının 0.1 puan da olsa altına indi.

Yani 2016’ya göre çok iyi ama önceki yıllar ortalamasıyla aynı düzeyde bir işsizlik söz konusu.

İşsizlik oranını tek başına değerlendirmek pek doğru değil. İşgücüne katılma oranı çok önemli. İşsizliğin yüzde 10’larda kalmasını sağlayan en büyük etken işgücüne katılma oranındaki düşüklük. Bu oran kadınlarda hala ancak yüzde 33.8 düzeyinde. Çalışabilir durumdaki kadınların şöyle yarısı işgücü piyasasına girmek istese ne olur acaba...