Kim bayram edecek?

Karar Gazetesi Yazarı Akif Beki’nin bugünkü (30.04.2022)''Kim bayram edecek?’’ başlıklı yazısı.

Bu da bir kavga konusu, ‘orucu ben tuttum, bayramı onlar ediyor’ diye özetlenen rahatsızlık.

CHP’nin muhafazakar seçmenin de oyuna talip olması, iktidarda böyle bir duygu uyandırabiliyor.

Geçenlerde zırvanın zirvelerinde dolaşan bir sipsipullah, “CHP niye kendi tezleriyle oy avcılığı yapmaz” diye yeri göğü inletiyordu.

Sadece kendi tabanına mesaj vermeliymiş. AK Parti tabanına göz dikmemeliymiş.

Din ve dindarla kavga etmeyen, başörtüsü düşmanlığı yapmayan CHP mi olurmuş.

Şanına yakışır şekilde ‘işte CeHaPe zihniyeti budur’ dedirtmesi gerekirmiş.

Din, diyanet üstünden çatışmayı, kutuplaşmayı bırakan CHP, olmaz olsunmuş.

AK Parti, yönetimini başörtülü siyasetçilere açan CHP’den memnun değil. ‘Niye değiştin, öyle iyiydik, partinde başörtülü yöneticilerle ne işin var senin’ diye çok kızıyor. Eskisine ha bire rahmet okuyup adeta mumla arıyor, ne hayrını gördüyse artık...

“Bu nasıl din istismarı” diye ateşlenmiş havale bile geçiriyordu malum sipsipullah.

Bir AK Partilinin laikliği savunması, Atatürk’ü sahiplenmesi de CHP tarafında benzer tepkilerle karşılanabiliyor. Samimiyeti sorgulanıyor hemen...

Babasının bağına destursuz girilmiş gibi bir etki meydana getirdiğini, karşı taraftaki huysuzlanmadan anlayabiliyorsunuz.

En iyi ifadesini yine rahmetli Demirel’in ağzında bulan bir duygu. “Tapulu arazime gecekondu yaptırmam” demişti. Kendisi yasaklıyken 12 Eylül askeri yönetiminin sağda kurdurmaya çalıştığı partiyi kastediyordu.

‘Benimdir, kimseyle paylaşmam’ diyerek üstüne kapanılan oy, siyasi tercih ve seçmen kitlesi de var demek.

Geçen haberlerde, iki dilencinin sokak kavgasından görüntüler veriliyordu. Biri, diğerinin bölgesine girince patlamış.

İki simitçi arasında da böyle bir alan koruma savaşı yaşanmıştı yakınlarda.

Seyyar satıcıların, yeni gelenleri bölgelerine sokmamak için çetin bir direniş gösterdiği bilinir.

Kim neyi, nereyi ilkin kapattıysa başkasına haram ediyor. Yabancıları yanına yaklaştırmama, yan gözle baktırmama hakkı görüyor kendinde. Tapusuyla üstüne geçirmiş gibi.

Üstüne çökülen şey; bazen bir siyasi oy mevcudu, bazen bir gecekondu arazisi, bazen de bir fikir seti, bir dünya görüşü...

Gecekondu arazisinin paylaşılmak istenmemesini anlarsınız...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yemek yerine kazığı kimden yiyoruz? 20 Nisan 2024 | 1.712 Okunma Enflasyonun düşeceğine millet niye inansın? 19 Nisan 2024 | 917 Okunma Türkiye Yüzyılı'nın KDV'si kime hoş? 18 Nisan 2024 | 599 Okunma Istakoz davasının şifreleri 17 Nisan 2024 | 3.321 Okunma AK Parti'de ıstakoz kavgası 16 Nisan 2024 | 3.225 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar