Hamas’ın Otuz Yılı

14 Aralık 1987 tarihi Filistin İslâmî Direniş Hareketi (Hamas)’ın kuruluşunun ilan edildiği tarihtir. Dolayısıyla bu teşkilat bu isimle sahada otuz yılını tamamladı. Hareket olarak geçmişi ise daha...

14 Aralık 1987 tarihi Filistin İslâmî Direniş Hareketi (Hamas)’ın kuruluşunun ilan edildiği tarihtir. Dolayısıyla bu teşkilat bu isimle sahada otuz yılını tamamladı. Hareket olarak geçmişi ise daha eskilere dayanır. 

Hamas’ın kuruluşunun ilanı Filistin halkının Siyonist işgale karşı başlattığı birinci intifadanın patlak vermesinden altı gün sonra gerçekleşmişti. Aslında intifadanın başlatılmasını sağlayan ve halkı işgale karşı kitlesel direnişe teşvik eden de aynı hareketti. Fakat o zamana kadar bir cemaat düzenine göre çalışan bu hareket Siyonist işgale karşı başlatılan kitlesel direnişi organize etmek için bu fonksiyonu icra edecek bir örgütlenmeye ihtiyaç olduğu kanaatiyle kısa adı Hamas olan Filistin İslâmî Direniş Hareketi’ni kurma kararı verdi. Bu örgütün kuruluşunu da 14 Aralık 1987’de yayınlanan birinci bildirisiyle kamuoyuna duyurdu.

Hamas’ın öncelikli amacı işgale karşı halk direnişini organize etmek olduğundan ve adı intifadayla birlikte gündeme geldiğinden bayrağı da intifadanın Filistin’in bütün bölgelerine yayılmasına paralel olarak yükseldi. Birinci intifada sürecinde kitlesel eylemleri yönlendirmek ve belli bir disiplin içinde kalmasını sağlamak amacıyla sürekli bildiriler yayınlıyor, bu bildirilerde hem İslâmî ilkeler doğrultusunda bilinçlendirme faaliyeti yürütüyor hem de kalabalıkların eylemlerini belli bir koordinasyon ve düzen içinde sürdürmelerini sağlamaya çalışıyordu. Tabii yönlendirme ve bilinçlendirme faaliyetinde sadece bildiriler yayınlamak ve dağıtmakla kalmıyordu. Ayrıca fiili disiplini sağlamak amacıyla organizasyonu yürütüyor, işgalcilerin saldırılarından etkilenen ailelere yardım temin ediyor ve saldırılar karşısında yıpranmamaları için kendilerine psikolojik destek veriyordu. Bunun yanı sıra daha önce cemaat tarafından kurulmuş sosyal kurumları, eğitim kurumlarını ve sivil toplum kuruluşlarını yaygınlaştırarak daha etkili hale getirmeye çalıştı. İntifadayla birlikte bayrağının yükselmesi halk arasında onun tarafından kurulan veya sahiplenilen sosyal kurumlara duyulan ilginin artmasına da vesile oldu. Bundan dolayı arkasındaki destek hızla arttı ve güçlendi.

Hamas kuruluşundan bir süre sonra İzzettin Kassam Birlikleri adını verdiği askeri kanat oluşturdu ve siyonist işgale karşı askerî mücadelesini bu kanat üzerinden yürütmeye başladı. Bu kanadı işgal rejiminin Filistin’e ve özellikle de Gazze bölgesine yönelik saldırılarına ve savaşlarına karşı da kararlı bir mücadele vermiştir. 

Hamas 2006’da seçimlere katılarak halkın büyük desteğine mazhar oldu. Bu destekten dolayı Filistin Yönetimi parlamentosunda büyük çoğunluğu elde etti. Ancak kurduğu hükümete karşı gerek işgal rejimi, gerek uluslararası güçler ve gerekse onlarla işbirliği içinde olan yerel güçler çok yönlü baskı uyguladı. Gazze ablukaya alındı. Filistin Yönetimi başkanı Mahmud Abbas ve onun liderliğindeki Fetih örgütü Ramallah’ta normalde herhangi bir meşruiyeti olmayan ikinci bir hükümet oluşturdu. Hamas bu bölünmüşlüğün sona ermesi için 2011’de Kahire Anlaşması’nı imzaladı. Fakat kurulan uzlaşı hükümeti Gazze’yle ilgili sorumluluklarını yerine getirmedi. Sorunun çözümü için 12 Ekim 2017’de yine Kahire’de yeni bir uzlaşma anlaşması imzalandı. Ancak uzlaşma hükümeti Gazze’ye uyguladığı yaptırımları sürdürüyor ve bu bölgeyle ilgili sorumluluklarını yerine getirme konusunda sürekli yeni sorunlar çıkarıyor. 

Hamas, Filistin’in bütünlüğü ve bu topraklar üzerindeki işgalin tümünün gayrimeşru olduğu ilkesinden herhangi bir taviz vermiş değildir. Bu konudaki iddialar ve Hamas’ın bazı açıklamalarıyla irtibatlandırılan yorumlar yahut bu hareketin böyle bir şeye ikna edildiğine dair açıklamalar gerçeğe aykırıdır. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Direnişten işgal güçlerine darbeler 17 Mayıs 2024 | 26 Okunma Nekbe’nin 76. yıl dönümü 16 Mayıs 2024 | 110 Okunma İşgal hükümeti neden ateşkese razı olmuyor? 11 Mayıs 2024 | 205 Okunma Refah’a saldırıda ABD’nin taktiği 10 Mayıs 2024 | 192 Okunma İşgal rejiminin stratejisi ve Refah 09 Mayıs 2024 | 87 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar