Öcalan ile barış, İmamoğlu ile savaş

Şu sıralar rahatsızlığı sebebiyle grup kürsüsüne çıkamıyor. Ama 1 Ekim’de Meclis’in açılışında başlattığı jest, sonra grup konuşmasında Öcalan’a...

Şu sıralar rahatsızlığı sebebiyle grup kürsüsüne çıkamıyor. Ama 1 Ekim’de Meclis’in açılışında başlattığı jest, sonra grup konuşmasında Öcalan’a “Gelsin DEM grubunda konuşsun” çağrısı, ardından Öcalan’ın PKK’ya “silâhları bırak, kendini feshet” talimatı, onu “Nobel Barış Ödülü’ne aday” göstermeye kadar uzandı. Ardından eşi rahatsızlanan Selahattin Demirtaş’a geçmiş olsun telefonu, Ahmet Türk’e sımsıcak telefonlar…

Tabii ki Bahçeli’den bahsediyorum. Önce geçmiş olsun dileklerimi sunayım. Sonra da tüm bu ilişkilerde sergilediği inceliğin şapka çıkartılacak boyutta olduğunu ifade edeyim.

Grup konuşmalarındaki tehevvür (Öfkeden köpürme)ü her zaman yadırgamışımdır. Onlara bir tür özel efektli nutuklar gibi bakmışımdır.

Ancak özel ilişkilerde çok nazik olduğu çok farklı odaklarca ifade edildiğine göre Bahçeli’nin o tarafına da bakmak gerekiyor. Nitekim 1 Ekim’den bu yana “O Bahçeli”yi izliyoruz.

Öcalan’lı süreci onsuz Ak Parti’nin de Erdoğan’ın da kotaramayacağı görüşü sıkça dile getiriliyor ki, o da haklı. “Süreç” denince...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ah şu 30 bin lira aşk olsun sana! 05 Aralık 2025 | 2.729 Okunma Bahçeli–Öcalan görüşse... 04 Aralık 2025 | 1.017 Okunma CHP’deki coşkuya iktidarın katkısı 02 Aralık 2025 | 700 Okunma Boğulma nasıl anlatılır? 30 Kasım 2025 | 539 Okunma Papa gündemi 28 Kasım 2025 | 543 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar