Trump’tan bu kadar emin miyiz?

Şöyle bir umudumuz var:  Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump’ı aradı, onun öfkesine öfke ile cevap vermedi. Aksine, iki ülke arasındaki münasebetlerde “dil özeni”nin gereğine işaret etti, ayrıca...

Şöyle bir umudumuz var:  Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump’ı aradı, onun öfkesine öfke ile cevap vermedi. Aksine, iki ülke arasındaki münasebetlerde “dil özeni”nin gereğine işaret etti, ayrıca Trump’ın “Güvenli bölge” sözcüğünden yola çıkarak bir uzlaşma alanı oluşturmaya çalıştı. O da, “uzlaşmacı” bir mukabelede bulundu.   Hatta “Güvenli bölgenin Türkiye’nin kontrolüne verileceği” izlenimini verdi. ABD’de bir derin yapı var. O problemleri kaşıyor. Trump onlarla da boğuşuyor. Biz Trump üzerinden gidersek derin yapıyı devre dışı bırakıp, ABD ile sağlıklı sonuçlar alabiliriz.   Trump’la yapılan telefon  görüşmesinin Erdoğan tarafından kamuoyu ile paylaşılması, onun ardından medyanın “Trump’tır bu, her şey beklenir, her sözden hakaret gerekçesi çıkarmamak, köprüleri atmamak, duygusal değil akıllı davranmak  lazım. ” (Hasan Basri Yalçın, Sabah) gibi  tansiyon düşürücü değerlendirmeleri, “Mahvederiz”le oluşan tepki yükselmesini gemledi.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Akşener - Ağalığın ve liderliğin raconu 26 Nisan 2024 | 3.312 Okunma Tarikatlar, medya ve görünürlük 25 Nisan 2024 | 4.118 Okunma Hamas etrafında... 23 Nisan 2024 | 2.419 Okunma Filistin sınavında iktidar 21 Nisan 2024 | 764 Okunma Bardakoğlu’nun mülakatı - Bilim insanları konuşmalı 19 Nisan 2024 | 1.164 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar