Spor kıskacında kadın ve edeb (2)

“Elif. Lâm. Râ. Bunlar Kitab’ın ve apaçık bir Kur’an’ın âyetleridir. İnkâr edenler zaman zaman, keşke biz de Müslüman olsaydık, diye arzu ederler. Onları bırak; yesinler, eğlensinler ve boş ümit onları oyalayadursun. (Kötü sonucu) yakında bilecekler! (El-Hicr-1-2-3). Bugün günlerden cuma. Haftanın bu mübarek gününün hayır ve bereketi, ayet ve hadislerde yer alıyor. Hal böyle olunca da sporu değişik boyutlarıyla yazmaya çalışıyoruz. Sporun içinde yel alan ve milli-manevi değerlerle bağdaşan veya bağdaşmayan taraflarını da, bu satırlara taşıma sorumluluğunu hissediyoruz. Mübarek Cuma günü spor yazmak, başlığı ile spor tarihimizin sayfalarında yer alan bu tür yazıların geçerliliği, yaşadığımız hayatın her anında geçerliliğini koruyor, inşallah…

KADIN GÜREŞÇİYE BAŞARI DİLEMEK…

Ülke insanımın dini ve milli değerlerinin, modernlik statüsünde hormonlaştırılan spor maskesi altında nasıl yok edildiğini, artık bilmeyenimiz kalmadı. Birileri, Avrupalı/Batılı/Haçlı anlayışının değirmenine su taşımaya devam ediyor. İnancımızın gereğini nasıl yaşamamız gerektiği, Yüce kitabımız Kur’an, Peygamber sünnetinde açık. Gelenek-göreneklerimize sadakati ise, tarihimiz, ecdadımız, büyüklerimizden bizlere armağanı. O değere-mirasa sahip çıkmamız bizler için kaçınılmaz bir görev. Biz bu satırları yazarken, kadını güreştirmeyi marifet olarak görmeye başlayan Güreş Federasyonun en yetkili isimleri, Dünya Kupasına katılacak bayanlarının başarısı için, madalya beklentilerini ‘marifetmiş’ gibi dillendiriyorlar. Bu ‘talihsizce’ açıklamalar bize, Hz. Ömer’e atfedilen bir sözü hatırlattı: ‘İnandığınız gibi yaşayınız. Zira inandığı gibi yaşamayanlar, yaşadıkları gibi inanmaya başlarlar’. 

IOK VE ECZACIBAŞI VOLEYBOL… 

Sporla ilgilenip de, Olimpiyat Komitesinin ne olduğunu bilmeyenimiz yoktur sanırım! Gerek ülkemiz, gerekse uluslararası Olimpiyat Komitelerinin ‘kadın’ sporcuya yaklaşımı, kadını güreştirme ‘rezaletini’ gölgede bırakmayacak düzeyde. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOK) 2018 yılının Kadın ve Spor Dünya Ödülü’nü Eczacı Takımına vermesi, dikkatimizi çekti. 1966 yılında kurulan kulübün müzesi ‘Avrupa Şampiyonlukları, Avrupa Ligi ve Dünya Kulüpler Şampiyonluk madalya ve kuplarıyla dolu. Dikkatimizi çeken ve bizi düşünceye iten, Eczacıbaşı’nın Spor Kulübü bu başarısını sadece Voleybol branşı ve bu branşta kadınlar kategorisiyle sınırlandırması. Voleybol branşında kadınlar kategorisinde gerçekleşen faaliyetin, diğer branş ve erkek kategorisinde olmaması dikkatimi çekiyor. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Kadın ve Spor Dünya Ödülü’nü sadece tek, kadın branşında faaliyet gösteren bir Eczacıbaşı’na verilmesi ve Kulübün bundan onur duyması, oldukça düşündürücü! Vakıfbank Kadın Voleybol Takımını yazdığımızda, hangi ‘cenah’ tarafından yazılı ‘linçe’ uğradığımızı hatırlarsınız. Buna göre, Eczacıbaşı konunun ayrıntı ve detay yorumlarını, siz değerli okuyucularımıza bırakalım…