Kızılelma

Irmak yatağını arıyor. Kızılelma daha önce ülkücülerin kullandığı bir kavramdı. Bir hayali ifade ederdi. Turan hayalinin ülküsü idi. Bir anda dindar çevreler tarafından da sahiplenildi ve tabi bir...

Irmak yatağını arıyor. Kızılelma daha önce ülkücülerin kullandığı bir kavramdı. Bir hayali ifade ederdi. Turan hayalinin ülküsü idi. Bir anda dindar çevreler tarafından da sahiplenildi ve tabi bir yandan da dinî bir muhteva kazandı bu kavram. Kızılelma toplumsal bir ütopya, siz o hedefe ulaştıkça o daha uzak bir hedefe kayacaktır. Bu anlamda gökkuşağına benzer. Bugün Afrin’dir, yarın Kudüs, öbür gün Türkistan.

Kızılelma, Türk milletinin tarihî ülkülerini temsil eden bir kavram olarak kültür hayatımıza girdi.. Türk ülkücülüğünün Kızılelması, sabit ve belirli bir şey yahut yer değildir; soyut bir ülkü kavramıdır. Ona hiçbir zaman ulaşılamaz. Kültürün Kızılelma hasreti yahut hırsı, her seferinde ülküsünü yenileyerek toplumu ileri sevk eder. Türk milletinin yükseliş dönemlerinde Kızılelma, cihan hâkimiyeti ülküsü olarak algılanmıştır.

Hedefte dünyanın tamamı vardır. “Güneş bayrağımız, gökyüzü çadırımız” anlayışı aynı zamanda bir “Nizam-ı Alem” ülküsünü ifade eder. Bu kavram Türklerin İslam’la tanışmasından fetih ve gazâ ruhuyla örtüşmüştür. Fetih duygusu Kızılelma’ya yeni bir anlam ve ruh kazandırdı. İ’lâ’yı Kelimetullah (Allah’ın adını yüceltme / Allah’tan başka ilah yoktur anlayışı. Ne kula kulluk, ne de başkasına ilahlık taslamama anlayışı!) gayreti, Selçuklularla birlikte tamamen dinî bir muhteva kazandı. 

Kızılelma figür olarak ilk önce İstanbul’da görülür.. Ayasofya’nın önündeki bir sütunda at üstündeki Bizans İmparatoru Justinyanus’un heykelinde, elinde kızıl bir küre yahut bir altın top olduğu rivayet edilir.. Bu altın topun Ayasofya’nın kubbesinde olduğu da rivayet edilir.. Bu küre  dünya hâkimiyetini temsil ettiği kabul edilir.. İstanbul’un fethinde bu heykel yıkılır, Ayasofya’nın kubbesi çöker. Bizans’ın yeni imparatoru Fatih’tir artık. Egemenliğinin sonunun geldiği ve kapılarının Türklere açıldığı şeklinde yorumlanmış. Kızılelma ya da altın küre Fatih’in eline geçmiş. Evliya Çelebi’nin anlattığına göre Kızılelma, Hz. Muhammed’in doğum günü Ayasofya’nın kubbesinin çökmesi sonucu yere düşmüş ve Fatih onu yerden almıştır. Kızılelma, Fatih’in elinden yükselerek Vatikan’ın tepesine inmiştir. Kızılelma Rim Papa’ya sıçramıştır ve onu oradan alacak yeni bir Fatih beklemektedir. Evliya Çelebi’ye göre, Rim Papa ve Beç (Viyana) Kızılelmasının Türklere ait olacağı bütün Nemçe, Yunan ve Latin tarihlerinde kayıtlıdır. 

Kızılelma’nın Fatih Sultan Mehmed Han’ın elinde olduğu rivayeti batıda da yayılır. Yeni hedef Roma’dır. Gedik Ahmed Paşa komutasındaki Osmanlı donanması Otranto’ya çıkar. İtalyan şehirleri Fatih’in gelişini kabullenirler. İtalya’da Fatih’in gelişini karşılamak üzere Sultan Fatih’in resmini taşıyan paralar, altın madalyonlar basılır. Ama fetih gerçekleşmez.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şimdi veda vaktidir 01 Eylül 2022 | 7.647 Okunma Devlet adamına saygı 31 Ağustos 2022 | 2.131 Okunma Yasa yapmak 30 Ağustos 2022 | 893 Okunma Bana güven, gerisini merak etme sen 29 Ağustos 2022 | 3.051 Okunma Çorba sever misiniz? 28 Ağustos 2022 | 1.595 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar