Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan geçen hafta
sonu Meclis’in yeni döneminin açılış
konuşmasında, Yeni Türkiye’yi birlikte inşa
edelim çağrısı yaptı.
Gerçekler bu çağrının içinin ne kadar boş olduğunu kanıtlıyor.
Yapıldığı gün…
Birlikte inşa çağrısının yapıldığı yerde ve zamanda, 1 Ekim’de,
Meclis’in, 23’ü kadın 59 milletvekili ile üçüncü büyük partisi HDP
yoktu; bu partinin milletvekilleri bir yıla yakın bir süredir
yargılanma bekleyen Eş Genel Başkanları Demirtaş’ı ziyarete
Edirne’ye gitmişlerdi. Diğer eş genel başkanlarından sonra aynı gün
bir milletvekilinin daha milletvekilliği düşürülmüş; 30 dolayında
milletvekili tutuklanıp serbest bırakılmış; biri CHP’li kalanı
HDP’li olmak üzere 10 milletvekili hapisteydi.
Çağrının yapıldığı gün Meclis, uygun deyimiyle, ağır yaralıydı.
Çağrıdan hemen sonra Erdoğan’ın katılımıyla Meclis Başkanı’nın
odasında yapılan toplantıya, yasamanın, yargının ve askeriyenin en
üst temsilcileri çağrılmış, ancak ana muhalefet partisinin genel
başkanı her nasılsa (?) unutulmuştu.
Cumhurbaşkanı çağrısında, dördü gazetemiz Cumhuriyet’ten olmak
üzere 179 gazeteci tutukluluğuna hiç değinmedi. Bunun gibi ben
yaptım oldu mantığıyla yapılan ortaöğretim (TEOG) ve
yükseköğretim (ÖSS ve ÖSY) giriş sınavlarının, kaldırılmasına ya da
değiştirilmesine de hiçbir neden ve gerekçe gösterme gereği
duymadı; duymayabildi.
İnşaat bittikten sonra!
AKP yeni Türkiye’nin inşasına 2002’den sonra başlamış, 12 Eylül
2010 ve 16 Nisan 2017’de yapılan anayasa değişikliğiyle yapının
yalnız iskeleti değil, çatısı da tamamlanmıştı.