PKK belli bir coğrafyaya hâkim olursa orada nasıl bir "özyönetim" kuracak? Bu, maalesef aydınlarımızın dikkatini çekmeyen fevkalade önemli bir sorundur.
Terörü eleştiren kalemlerin de birçoğu bunun farkında değil.
Hele de AKP'ye vurmak için terörden hükümeti sorumlu tutan bazı
aydınları anlamak hiç mümkün değil.
Halbuki PKK'nın ideolojisini ve kongre kararlarıyla tespit ettiği
yönetim sistemini bilmeden, yaşanan günlük olaylar doğru
anlaşılamaz.
Dünkü Hürriyet'te, HDP'li milletvekili Altan Tan, temeldeki bu
büyük problemi açıkça ifade etti.
KOMÜNAL DEMOKRASİ!
İngiltere'de, İspanya'da, Kanada'da, Belçika'da ayrılıkçı
hareketler var; demokrasiye inandıkları için ya silah bıraktılar ya
da zaten hiç silaha başvurmadılar.
Fakat Kürt hareketindeki fevkalade önemli sorun, bu harekete
hükmeden KCK denilen "Kürdistan Topluluklar Birliği" adlı yapının
demokratik değil, "totaliter" olmasıdır. "KCK Sözleşmesi" adıyla
yayınladıkları anayasalarında açıkça "Batılı demokrasi"yi
reddediyorlar, bunun yerine bireysel özgürlükleri "yozlaşma" sayan
"komünal demokrasi"yi savunuyorlar. Stalin tipi "halk demokrasisi"
ve Kaddafi tipi "cemahiriye" (cumhurlar, topluluklar) modellerinin
karması totaliter bir sistemdir bu.
"Özerklik"le yetinmeyip "demokratik özerklik" demelerinin de
sebebi, Batılı demokrasiye referans değildir, "komünal demokrasi"
totalitarizminin vurgulanmasıdır.
HDP'li hukukçulardan bir kişi çıkıp da KCK'nın öngördüğü "komünal
demokrasi"nin demokratik olduğunu söyleyebilir mi?!
TAN VE TUĞLUK
Sayın Altan Tan da Kürt siyasi hareketinin "üç konu"da karar
vermesi gerektiğini söylerken, aslında bu demokrasi/totalitarizm
sorununu dile getiriyor: Batılı anlamda demokratik bir Türkiye'de
yaşamak mı, yoksa kan dökerek bölünmek mi?... Batı bloku mu,
Ortadoğu mu?.. Demokratik usuller mi, şiddet metotları mı?
Evet, Kürt hareketi ya Batı tipi demokrasiyi benimseyecek ya da
Ortadoğu despotizmini!