MECLİS Başkanı seçiminde MHP, Deniz Baykal'a oy vermeyerek AKP'li İsmet Yılmaz'ın seçilmesini sağladı.
Önce, Sayın Yılmaz'ı kutluyorum. Hukukçu olan Yılmaz'a
kendisinin de vurguladığı "tarafsız Meclis Başkanı" görevinde
başarılar diliyorum.
MHP lideri Bahçeli'nin bu tavrı AKP ile siyasi flört işareti
olmadığı gibi AKP'de de hâlâ CHP ile koalisyon ihtimali daha
'olabilir' bir seçenek olarak görülüyor.
Belli ki ya AKP-CHP koalisyonu ya da kasımda seçim...
MUHALEFET BLOKU?!
Evvela Bahçeli'yi tek taraflı eleştirmek yerine, CHP'nin ve Sayın
Baykal'ın tavrına da bakmak gerekir. Hatanın başlangıcı "yüzde 60
muhalefet bloku"nu var sanmaktı. Sayın Baykal da böyle düşünmüş
olmalı ki, hemen adaylığını açıkladı. Partisinin MHP ile görüşerek
bir alternatif isim çıkarmasını da engellemiş oldu.
Halbuki 1977'nin üstelik "kanlı" ortamında Alparslan Türkeş ve
Bülent Ecevit arasında dolaylı bir diyalog kurulmuş, bunun
neticesinde CHP'li fakat sağ kökenli Cahit Karakaş MHP'nin
oylarıyla Meclis Başkanı seçilmişti.
Baykal'ın adaylığını açıklayıvermesi, böyle bir CHP-MHP diyaloğuna
zemin bırakmadı. MHP'nin oy verebileceği CHP'li bir aday ya da
CHP'nin Ekmeleddin İhsanoğlu'na oy vermesi gibi seçenekler
görüşülemedi. Bahçeli de aylardan beri söylediğini yaptı, "HDP ile
beraber hareket etmemek" için "80 geçersiz oy" politikasını
uyguladı. Bahçeli'yi 'muhalefet bloku' gibi hareket etmedi diye
eleştirenler elbette olabilir ama, Bahçeli'den öyle davranmasını
beklemenin siyasi öngörüsüzlük olduğu da açıkça ortada.