Biraz daha ötede yoluna çıkıp, "HDP ve PKK'nın size
destek çağrıları için ne söylersiniz?" diye soran
gazeteciye, "Bana ne ya, ben onların açıklamalarını ciddiye
almıyorum ki" diye cevap verdin.
Seçim öncesi çıktığın canlı yayında, "Selahattin Demirtaş'ı
tanımam etmem. Siyaset tarzını da bilmem" dedin. Ama seçim
sonrası, "Ben esasında onun seçimde kullandığı dili de
beğenen biriyim" diyerek milleti aptal yerine koyduğunu
pişkin pişkin itiraf ettin.
Sonra çıktığın televizyon ekranında, "Bak valla billa,
benim içimde kötülük yok. Ben yalan nedir kıvırma nedir
bilmem" dedin.
Sana çalışmadığın yerden soru soran vatandaşa, "Bak, bana
ukalalık yapma" dedin, "Senin beynin
uyuşmuş" diye hakaret ettin, yanağına şaplak atarak
küçümsedin.
Sayende çocuğun hayatı karardı.
Sana destek veren şizofren bir kesim, "Dükkânı kapat
buralardan taşın" diyerek çocukcağızı tehdit etti. Yetmedi
eşine ve çocuğuna bıçak gösterilip, "Buradan cenazeniz
gitmedin...