Aday adayları arasından aday
gösterilecek isimlerin belirlenmesi sürecine
giriyoruz.
Geride kalan 21 ilin belediye
başkan adayları belirlendi. Sıra ilçelerde belirlenecek
adaylara geldi ki bana göre
seçmen, illerden ziyade ilçe adaylarını daha çok
önemsiyor.
AK Parti Genel Merkezi, seçmenin
ilçesinde tercih ettiği en doğru adayları belirleyebilmek için
âdeta kılı kırk yarıyor.
Ancak seçmenin
tercihini önemsemeyen, kendi tercihini seçmen tercihinin
üzerinde gören bir kesim ise boş durmuyor.
Ahbap çavuş ilişkisi yürüttüğü
kendi adamını, kendi adayı olarak genel merkeze dayatmak
isteyen birileri inanılmaz oyunlara
başvuruyor.
Birkaç örnek vererek konuyu açmak
istiyorum.
İlçesinde başarılı olan ve
başarısı anketlere de yansıyan bir belediye başkanı düşünün.
Bu belediye başkanı, bölgenin milletvekilinin isteklerine boyun
eğmiyor diye bir anda hedef tahtasına konuluyor.
Önce ilçede sipariş
üzerine bir anket yapılıyor.
Normal anketlerde memnuniyet
oranı yüzde 60'larda olan belediye başkanının oy oranı, yapılan bu
sipariş ankette yüzde 28 olarak gösteriliyor. Ve bu anket
genel merkeze götürülerek "Bizim başkan başarılı
değil, alınmazsa ilçeyi
kaybedeceğiz" deniliyor.
Bir başka ilçe...
Bölgenin milletvekilleri, daha
önce milletvekilliği yapan birini ilçenin belediye başkanı olarak
görmek istiyor ve ismini genel merkeze bildiriyor. Aynı sipariş
anketler o ilçede de yapılıyor.
Ancak ortada bir sorun
var...
Bir başka ilçe...
Kentsel dönüşüm ve vatandaşa
dokunma konusunda parmakla gösterilen belediye başkanı düşünün.
Öyle başarılı ki AK Parti'nin yaptırdığı anketlerde, bulunduğu ilin
büyükşehir adaylığında bile adı ön plana çıkmış.
Ama birileri bu belediye
başkanını istemiyor. Onun yerine, istifa eden ilçe başkanını aday
göstermek istiyor. Ama ilçe başkanının dosyasına
bakıyorsunuz, "Bu adam nasıl ilçe başkanı
yapılmış" diye hayret ediyorsunuz.
Adam devletin
resmî kayıtlarına göre bir ByLock kullanıcısı. Zamanında
birileri, "ByLock yüklemiş ama kullanmamış, 'Mor
Beyin' kurbanı" diyerek onu savunmuş ve ilçe başkanı
olarak koltuğa oturtmuş.
"Mor
Beyin" kurbanı olduğuna inanırım. Ancak başarılı bir
belediye başkanının yerine bu adamı niye getirmek isterler, işte
bunu anlamıyorum.
Bir de ters örnekler
var.
Adamın dünürü FETÖ'cü, ByLock
kullanıcısı ve hâlen kaçak. Damadında ByLock çıkmış ki o
damadını hâlâ evinde besliyor, belediyede çalıştırıyor.
Kendisi sahte dernekler üzerinden dünürü olacak kişiye dünyanın
parasını aktarmış.
Onlarca masum insanı FETÖ'cü diye
işten atarken, onlarca FETÖ'cüyü belediyesinde barındırıyor.
Savcılıkta hakkında yürütülen suç dosyası var.
Ama birileri bunun da ısrarla bir
dönem daha aday gösterilmesi için çabalıyor.
Niye?
Çünkü işin içinde büyük rant var.
Çünkü işin içinde ahbap çavuş ilişkisi var.
AK Parti genel merkezinin bu
konulara ve bu isimlere ciddiyetle eğilmesi gerekiyor.
Davayı kendi kişisel ikbal
davasıyla karıştıran bu kişileri belirleyip haddini bildirmesi
gerekiyor. Yoksa bunların istedikleri adamlar belediye başkanı
olursa...
Bunun affı olmayacak ve seçmen
partiye haddini bildirecek...
Benden uyarması...