Birkaç gündür Ortadoğu’da Saray tiyatrosu var. Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn gibi birkaç ülke Katar’a ültimatom verdi. İki konuda Katar’ı uyardılar. Bir, İhvan ve Hamas’ı desteklemekten vazgeç. İki, El Cezire Televizyonunda bizi eleştiren yayınlar yapma. Seçim, demokrasi, insan hakları deme. Eğer bu talimata uymazsan seninle diplomatik bağımızı kopartırız. Daha da ötesi savaş bile açarız diyorlar. Tabii bu olanların ABD Başkanı Trump’ın ziyareti sonrasında olması elbette tesadüf değil.
Batılılar işi şansa bırakmaz. 50 yıl sonrasını planlıyorlar. Sadece Batılılar değil İsrail de 50 yıl sonrasını hesaplıyor. Geçenlerde internette bir yazı gördüm. Odet Yinon isimli bir yazar 1980 yılında bir dergide yazdığı makalede Irak’ın, Suriye’nin parçalanmasından bahsediyor. 1980 yılında yazılan bu makale internette var. Girin bakın. İsrail tâ o tarihlerde Ortadoğu’nun parçalanması gerektiğini yazmış.
Trump göreve gelmeden Ortadoğu’yu haraca bağlayacağını ifade etmişti. Ortadoğu’da, ABD’nin kendi açtığı haksız savaşlar nedeniyle kaybettiği paraları Ortadoğu ülkelerinden alacağım demişti. İlk olarak Suudi Arabistan’ı ziyaret etti ve 350 milyar dolarlık anlaşma yaptı.
Trump gözü Katar’ın parasında. Katar parayı verirse kurtaracak. Nitekim Beyaz Saray’dan bir açıklama geldi. Trump’ın Katar Emiri Tamim bin Hamad Al Sani ile görüştüğünü belirttiler. Katar tam köşeye sıkışmışken ABD gel seni kurtaralım diyor. Elbette bu kurtuluşun bir maliyeti olacak.
Beyaz Saray’dan yapılan yazılı açıklamada, “Başkan, aşırılık yanlısı ideolojileri özendirmeyi durdurmak ve terör örgütlerinin finanse edilmesini engellemek için bölgedeki tüm ülkelerin birlikte çalışmasının önemini vurguladı. Başkan, Beyaz Saray’da gerek duyulursa bir toplantı yapılması da dahil, taraflara farklılıklarını çözmeleri konusunda yardım etmeyi teklif etti” ifadeleri kullanıldı. Bu ifadelerden de anlaşılacağı üzere ABD parayı getirirsen kapım açık diyor.