Cumhurbaşkanımız
Erdoğan'ın Finlandiya ve İsveç'in NATO
üyeliğini veto sinyali, malumunuz tüm dünyada geniş yankı
uyandırdı.
Bu aynı zamanda ABD'nin dizayn etmeye çalıştığı "küresel
düzene" muhalefet anlamına geliyordu.
"Küresel düzenin" hülasası şudur: ABD "tak" emredecek, diğer
ülkeler de "şak" yerine getirecekler.
Sayın Erdoğan daha baştan bu düzene itiraz etmiş oldu.
Finlandiya ve İsveç'in terör örgütlerinin adeta misafirhanesi gibi
olduğunu gerekçe göstererek NATO'ya üyeliklerine sıcak bakmadığını
ilan etmekle kalmadı.
NATO'nun patronu ABD'nin, binlerce TIR silahla teçhiz ettiği
PKK'nın Suriye koluna (YPG'ye) desteğini hatırlatmayı da ihmal
etmedi.
Karşılığında...
İsveç Dışişleri Bakanı Linde, "NATO'nun önemli ülkeleri bizim
arkamızda. Bizimle ve o ülkelerle iyi geçinmek, Türkiye'nin
çıkarına olur..." diye aklı sıra rest çekti.
Zannetti ki Türkiye pusacak, geri adım atacak.
ABD Dışişleri ivedilikle araya girince ("Türkiye o eski Türkiye
değil, Erdoğan da tehditlere pabuç bırakmaz" yollu uyarınca) geri
adım attılar.
***
Bu konuda muhalefet parti liderlerinden veya kendi gitti adı
kaldı yadigâr mesabesindeki 6'lı masadan herhangi bir tepki
işittiniz mi?
Halkın yüzde 80'lere varan ABD karşıtı varlığını hesaba katarak,
"rüşvet-i kelam" sadedinde de olsa yeri göğü inletmeleri gerekmez
miydi?
Bu yazıyı kaleme aldığım sırada baktım, hiçbirinden "tık" yok!
Oysa, hayat pahalılığı ve pandemide olduğu gibi popülizmin dibini
bulabilir, muhalefette olmanın "rahatlığıyla" kaptırıp
gidebilirlerdi.
Hiçbirinin sırtlarında yumurta küfesi yok nasılsa.
Tamam, "NATO zannedildiği gibi üye ülkelerin koruyucu bir örgütü
değil, Amerikan emperyalizminin terör örgütüdür" deyip soğuk savaş
yıllarından günümüze süper NATO'nun (Gladyo) işlediği cinayetleri
saymalarını beklemiyoruz.
Hiç değilse malum terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan
ülkelerin NATO'ya üyeliği veto edilmelidir deseler ya!
Kimden korkuyorlar?
İçerde gizli müttefikleri HDP'den, dışarda da NATO'nun patronu
ABD'den mi?
Yoksa Erdoğan'ın ABD'ye karşı elinin güçlenmesinden mi
çekiniyorlar?
Yani...
"Muhalefetimiz de Türkiye'ye karşı terör örgütlerini
destekleyenlerin NATO'ya üye olmasına karşı" diye başlayıp,
"ABD'ye, PKK'ya yardımı keseceksiniz!" şartını koşmasından mı
çekiniyorlar?