Diyelim ki CHP'lisiniz veya “F Tipi” diyerek Fetullahçılara
vaktiyle de karşı çıkan gerçek bir ulusalcısınız veya Ergenekon ve
Balyoz mağdurusunuz…
Yine diyelim ki…
Türkiye'yi iç savaştan, parçalanmaktan, işgalden kurtardığı halde
Başkomutana hâlâ gıcıksınız.
Üstelik…
Siz 17 – 25 Aralık 2013'te FETÖ'nün ürettiği tüm malzemeleri müthiş
bir iştiyakla tüketirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ'yle “ölümüne”
mücadele verdiğini bildiğiniz halde.
FETÖ ve dostlarının yerleştirdiği “Erdoğan'dan nefret” zehrinin
etkisinden kurtulamıyorsunuz diyelim.
Ve, diyelim ki, “Fetullahçılar TSK'ya Erdoğan döneminde sızdı”
demekten müthiş haz alıyorsunuz!
Peki…
Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar'ın FETÖ mensubu eski emir
subayı Yarbay Levent Türkkan'ın, “15 Temmuz kalkışmasını 1994
mezunu kurmayları gerçekleştirdi” ifadesine muttali olduğunuzda ne
yaparsınız?
En azından utanmaz mısınız?
Öyle ya, AK Parti'nin kuruluş tarihi 2001, darbeci kurmayların
mezuniyet tarihi 1994; utanmayıp da ne yapacaksınız?
Utanmak çok ama çok önemli bir duygudur.
Bir insanı utanma duygusu terk etti mi geriye kalan insan değil,
sadece beşerdir.
Mesela, Fetullah Gülen'de zerre miskali utanma duygusu olsaydı bir
Alman dergisine (Die Zeit) verdiği mülakatta, “Ergenekon ve
Balyoz'dan tutuklanan generalleri kelepçelenmiş halde görünce ben
ağladım; onları Erdoğan'ın polisleri tutukladı…” der miydi?