Ömer Lekesiz Yeni Şafak Gazetesi

Divriği’de yer edinen deliler

Yer, dildeki istila kabiliyetiyle belalı bir kelime; yer(leşik)liliği hakikatine dahil olan için yer olmayan bir yer yok çünkü. Genel planda, yerleşebilir olan her şeyi içine alan bir zarf azmanı olduğu gibi, özel planda, zarf...

06 Şubat 2018 | 282 okunma

Yer, dildeki istila kabiliyetiyle belalı bir kelime; yer(leşik)liliği hakikatine dahil olan için yer olmayan bir yer yok çünkü.

Genel planda, yerleşebilir olan her şeyi içine alan bir zarf azmanı olduğu gibi, özel planda, zarf hükmündeki binlerce yeri de kendine dahil eder, yer:

Bastığım yer, yerde yer edindiğim (mekan tuttuğum) yerdir; bilinçaltım tarihin, belleğim kişisel tarihimin (suretler / imgeler kataloğumun), kalbim Rabbimin yeridir; aklım düşünmenin, gözüm görmenin, kulağım duymanın, dilim tatmanın ve sözün... yeridir.

Yeri, Lacan’ca bir özetle, yerleşilen dünya mekanı anlamında yerinde tutarak belalımız olmaktan çıkaralım ki, söz çoğalmasın: “... yerler vardır, topolojik yerler, özler düzeyindeki yerler ve bir de dünyadaki yer var. Bu genelde itişip kakışılarak elde edinilir.”

Ve itişip kakışarak elde ettiğimiz yerlerden birinden söz edelim: Divriği’den!

Divriği’nin kendisi küçük (bir kasaba) ama muhteşem Ulucamii ve Dârüşşifa’sıyla, din, ilim, sanat eseri bakımından büyük bir yer. Burada büyük kelimesini hacim maksatlı olarak kullanmadığımı belirtmeme gerek yok sanırım; Divriği’nin büyüklüğü zikrettiğim eserlerin taklit edilemezliğiyle ve dolayısıyla tekrarlanamazlığıyla, doğru orantılıdır.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bin Kayrevan’dan bir Kayrevan’a 07 Mayıs 2024 | 10 Okunma Ukbe b. Nâfi’nin cehdi 02 Mayıs 2024 | 402 Okunma İslâmî hareketten kavramlar savaşına… 30 Nisan 2024 | 138 Okunma İslâmcılık teriminin siyasî soykütüğü 27 Nisan 2024 | 162 Okunma Siyonazilerin vasıfları 23 Nisan 2024 | 103 Okunma