Bir ses, bir top kar yumağı yeter çığ düşürmeye...
Gazeteler yazıyordu, “Trump ile makul görüşme ya da S-400’ler
Ankara’ya.” Aslında haber şuydu, Berat Albayrak, Trump ve damadı
ile yalnız görüşmüştü. Görüşme içeriği bilinmiyor. Bakınız S-400
konusunda atılacak bir geri adım, tıpkı çığ gibi Astana süreci,
turizm, nükleer santral anlaşması, Kuzey akım projesi gibi çok
sayıda önemli konuyu etkileme potansiyeline sahip. Burada yapılacak
bir tek hatanın sonucu çok ağır olur.
Hükümetin bunun farkında olmadığı çok açık. Hazırladıkları ekonomi
programı yine borç almak üzerine kurulu, üretim yok. Memleketi
birkaç şirketin tarım plantasyonuna dönüştüren ve özel şirketlerin
insafına terk edilen sözüm ona tarım programı da milli üretime
yönelik değil. Ege’de kıta sahanlığı tavizi, Kıbrıs’ta batı
dayatmalarına boyun eğme eğilimleri. Abdullah Gül ve Davutoğlu
ekibinin yeniden sahneye çıkması...
Bütün bunlar ABD’nin ancak özel görüşmelerde isteyeceği
tavizler.
Herkes aklını başına alsın, bu çığ düşerse, altında bütün memleket
kalır. Üç kuruş sıcak para için vatan satılmaz...
TUNCELİ TÜRKELİDİR
Tunceli, Cumhuriyet’in Tunceli’sidir. Basının şişirmesiyle Belediye
Başkanı seçilen zavallı, kendi köksüzlük duygusunu bastırmak için
internet sayfasına Dersim yazdı diye orası Dersim olmuyor.
Ama...
Yok mu arkadaş, çıkıp bu köksüzlere ‘’Burası Türkiye’dir’’ diye
hesap soracak bir savcısı memleketin?
TÜRK’ÇE, TÜRKÇE’DİR
Asırlar aşıp gelmiş şiirleri, öyküleri, masalları vardır Türk
milletinin. Arı Türkçe’dir sırrı, kulaktan kulağa değil yürekten
yüreğe nakledilerek gelir.
Büyük şair Cemal Süreya:
“Yunus ki, sütdişleriyle Türkçe’nin,
Ne güzel biçmişti gök ekinini” der.
Yunus bugünlere kadar gelmiştir, fakat 1980’den beri bir kanser
tümörü gibi yayılan yabancı dilde eğitim, sanatta, bilimde, sokakta
hatta devlet yönetiminde bile Türkçe’yi ve dolayısıyla Türk’çeyi
tehdit ediyor. Çünkü Türk’çe eylem, Türkçe’ye dayanıyor. Türkçe
olmayınca, Türk’çe olmuyor ve böylece ona buna minnet başlıyor. Bu
borçlu günler ondandır.
Değerli sanatçı Kıraç da sosyal medyadan yabancı dil öğrenmenin
sakıncalı olmamakla birlikte yabancı dilde eğitimin zararlarını
vurgulayan bir mesaj paylaşınca ne kadar mankurt, ne kadar
minnettar varsa saldırıya geçti. Ağza alınmayacak sözler
söylediler.
Zamanında gazete, TV yönetmiş isimlerdi, Türkçe utandı onlar
utanmadı.
Bu haftanın utancı oldular...