Markar Esayan Akşam Gazetesi

Türkiye’den umudu kesmek (II) 

Önceki yazıda, “laik kesim” ve “muhafazakâr” tanımlarının yeterli kapsayıcılıkta olmadığını, son 15 yıllık değişim sürecinde, muhafazakârların kamusal alanda yer almaya...

07 Ekim 2017 | 149 okunma

Önceki yazıda, “laik kesim” ve “muhafazakâr” tanımlarının yeterli kapsayıcılıkta olmadığını, son 15 yıllık değişim sürecinde, muhafazakârların kamusal alanda yer almaya başlamasıyla birlikte, “laik” kesimde oluşan hoşnutsuzluğun karmaşık bir hal aldığını ifade etmiştik. 

Konuyu ele alırken, PODEM çatısı altında Sabiha Senyücel Gündoğar, Aybars Görgülü tarafından hazırlanan “15 Temmuz Sonrası Türkiye’de Laik Kesim: Tartışmalar, Duygular ve Beklentiler” raporundan faydalandığımı da belirtmiştim. 

Rapora göre Gezi krizinin ciddi bir kırılma yarattığı, 15 Temmuz’un da bir başka kırılma olduğu ifade ediliyor. 

“15 Temmuz ve sonrasında izlenen siyaseti laik kesim önemli bir dönüm noktası olarak nitelese de, bu ilk kendilerini dışlanmış hissettikleri kırılma anı değil. Laik kesim açısından devlet ile ciddi anlamda bir kopuş hissetmeleri Gezi olayları ile başlamış. Gezi, genel olarak laik kesimin sokağa çıktığı ve demokratik taleplerini dile getirdiği bir eylem

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Keşke o kadar basit ve kolay olsa… 26 Eylül 2020 | 262 Okunma Model çok net… 24 Eylül 2020 | 372 Okunma Basit bir tartışma değil… 19 Eylül 2020 | 279 Okunma Beceremedin Macron… 17 Eylül 2020 | 492 Okunma Bana dostunu söyle... 12 Eylül 2020 | 1.995 Okunma