Çözüm Süreci yolunda ilerlerken ona düşman oldular. Altını oymak
için her şeyi yaptılar. Akil insanlara saldırdılar, onları
itibarsızlaştırmak için uğraştılar. Haziran seçimlerinden sonra
Bese Hozat'ın, Cemil Karabayık'ın, Duran Kalkan'ın açık “savaş”
ilanını duymayan görmeyen malum medya, “tuzluğum var” diyene elinde
hıyarla yetişme telaşıyla, 3 Ocak 2013 tarihinden sonra, her
olumsuz açıklamayı “Çözüm Süreci çöktü” diye manşetlerine,
ekranlarına taşıyordu.
Dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan ve AK Parti dışında kimsenin yoksul
Türk/Kürt çocuklarının ölmesinden yana derdi yoktu. Ve tabii halkın
desteği yüksekti, çünkü bedeli ödeyen oydu.
Eğer olsaydı, gözü dönmüş şekilde bu siyaset üstü barış projesine
katkıda bulunur veya en azından köstek olmaktan çekinirlerdi.
Soluğu Kandil'de, Diyarbakır'da almaz, alsalar da, barışın iyi
birşey olduğunu ifade eder, Erdoğan düşmanlığından gözü dönmüş
şekilde savaşın nimetlerini anlatmazlardı.