Önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan 71. BM Genel Kurulu’nda tarihi
bir konuşma yaptı. Kralın çıplak olduğunu bilen lakin bunu ifade
etmekten imtina eden üyelere “Dünya beşten büyüktür” diyerek bir
kez daha “Kral çıplak” dedi.
Erdoğan, dünyanın bilim, teknoloji, ekonomik gelişme ve sağlık
şartları açısından tarihin zirve dönemini yaşadığını ama bu
tablonun utanç verici karanlık bir yüzünün bulunduğunu da
söyledi.
Gerçekten de öyle... Bir Suriyeli bunu asla hissetmeyecektir ama
dünya, tarihinin en pozitif dönemini yaşıyor. Pek çok kritere göre
önceki çağlardan daha müspet bir dönemdeyiz.
Demek ki sorun imkan ve şartlarda değil.
Sorun adalet eksikliğinde...
Nitekim Erdoğan aslında bu kriz ve sorunların kolaylıkla
çözülebilecek mahiyette olduğunu vurguluyor (yüze çarpıyor) ama
siyasi iradenin çözümden yana tercih yapmamasının “insanlık onuru
ve vicdanını yaralayan utanç verici bir tablo” yarattığını ifade
ediyordu.
Mesele bir tercih sorunudur ve bu sistemi kuran/işleten mantığın
yaslandığı değerlerdeki soruna ve sistemin zamanaşımına işaret
eder.
Cumhurbaşkanı’nın ifade ettiği gibi BM, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra
kurulmuş bir küresel örgüt ama kuruluş kodları küresel değil,
ABD/Avrupa’nın kesişen hikâyesine dair.
2. Dünya Savaşı, Avrupa’nın infilakıydı. Böyle bir vahşet dünya
tarihinde görülmemiştir. Sadece Avrupa’nın insan kaybı 37 milyondu
ve bunun 19 milyonu sivildi. Kızıl Ordu’nun, Alman mezalimi
karşısında ele geçirdiği bölgelerde giriştiği intikam/vahşetin
boyutu akıl almazdı. Sadece Almanya’da doğan tecavüz (Rus)
çocuklarının sayısı 200 bindi. Milyonlarca kişi mübadeleye maruz
kaldı. Avrupa çok kültürlü/etnisiteli yapısını kaybetti ve
monolitik küçük ülkelere dönüştüler.