İktidarın karşısında siyasi rotasını kaybeden bir muhalefet
ittifakı var. Aslında sadece onlar değil, muhalefet cephesinde yer
alan irili ufaklı bütün partilerin hepsinde bir rota sorunu
var.
Ne Atatürkçü partide Atatürk, ne milli görüşçü partide millilik, ne
milliyetçi partide milliyetçilik hassasiyeti kaldı, ne de
liberalinde şiddet ve terör kaygısı...
Bu yüzden sevgi pıtırcıkları yollayan Yedili Koalisyon'un CHP'li
cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu da bu
zemine uygun davranarak seçime 10 gün kala aşırı milliyetçi bir
söyleme sarıldı ve elini masaya vurmaya başladı. Buna da duyarlı
birkaç aydın dışında kimse şaşırmadı. Hele yalan rüzgârları estiren
gazeteciler hiç şaşırmadı.
Hatta onlar daha fazla "Saldırırsan
büyürsün" moduna girdiler.
Ama sokaktaki insan öyle değil; kimin ne yaptığını izliyor, not
ediyor ve birilerini şaşırtsa da sandığa gittiğinde gereğini
yapıyor.
Şimdi halk ikinci kez savrulanlar ile dik
duranları sağduyusuyla izlemeye başladı. Kimi seçeceğini
28 Mayıs akşamı...