Türkiye her sıkıştırıldığında içeriden ve dışarıdan akbabalar
hemen devreye giriyor. Kriz tellallığı yaparak, kara bir Türkiye
tablosu çiziyor.
Gezi'de, 17-25 Aralık Yargı darbesinde, 15 Temmuz darbe ve işgal
girişiminde bunu gördük. İşi terör örgütlerinin patlattığı
bombalardan medet ummaya kadar götüren oldu.
Dertleri Türkiye'yi çökertmek için yapılan bu saldırıların asıl
amacını saklamak ve o fırsattan iktidar çıkarmaktı ama
başaramadılar.
Şimdi aynı şeyi ABD'nin kur saldırısında görüyoruz. Muhalefet
partilerinden, medyaya AK Parti karşıtlarının çoğu bu saldırıların
Türkiye'yi çökerteceğine inandı. Yakın tarihten ders
çıkartmadıkları için de yine yanıldılar.
Çünkü Türkiye, Arap Baharı'ndan bu yana Mısır ve Suriye meselesi
başta olmak üzere her olayda bazı yanlışlar yapılsa da ana eksende
ve ahlaki olarak doğru bir yerde durdu. Onca terör saldırısına
rağmen sonuna kadar da o duruşuna sahip çıktı.
Aynı şeyi 2010 yılında İran'a, daha sonra da Katar'a sahip
çıkışında da gösterdi. O günlerde "Türkiye'nin oralarda ne işi
var?" diyenlere, "Katar'da üs kurmak bize ne kazandıracak" diye
yeri göğü inletenleri hatırlayın.
Aynı kafa yine devrede... Bu kez de dolar fırladıkça, sevinç
çığlıkları atıp, biraz da küçümseyen bir yaklaşımla şöyle diyenler
vardı: "Hani nerede sizin Katar, hiç ortalıkta görünmüyor?"
Çok sürmeden Katar onları tekzip etti. Başkan Erdoğan'la Külliye'de
buluşan Katar Emiri Şeyh Tamim Bin Hamed Al Sani, sadece sözle
Türkiye'ye destek vermedi, dolar kuşatmasına alınan Türkiye'ye 15
milyar dolarlık doğrudan yatırım sözü vererek de siyasi bir tavır
aldı.
İşte bu, dün ABD-İsrail ve Suudi kuşatmasına alınan Katar'a sahip
çıkıp, üs kuran Türkiye'nin ektiklerinin karşılığıydı.
Aslında kur kuşatmasıyla bambaşka bir iklimin doğuşuna da tanık
oluyoruz. ABD, biraz da iç siyaset çıkarları doğrultusunda kendi
ayağına kurşun sıkan bir duruma düştü. Zaten bölgede giderek
yükselen anti Amerikan bir hava vardı. ABD Türkiye'ye saldırarak bu
havayı daha da yükseltti.
Katar'dan Pakistan'a uzanan İslam coğrafyasında, Latin Amerika'dan
Balkanlar'a, Kafkaslar'dan AB ülkelerine yeni bir siyasi hat
oluşuyor.
Türkiye'yi sıkıştırmak için devreye sokulan dolar krizi, böylece
bumerang gibi dönüp ABD'yi vuracak. Ve ABD belki de tarihinin en
ağır faturasıyla karşı karşıya kalacak.
Akbabalara duyurulur.