AB'deki gelişmelerin karamsarlık yarattığı bir dünyada,
Türkiyeİsrail ilişkilerinin yeniden kurulması sadece bu iki ülkeyi
değil, eminim başka coğrafyaları da umutlandırdı.
Başta AB ülkeleri olmak üzere ırkçı, ötekileştirici akımların
geliştiği, ayrılıkların körüklendiği, vekalet savaşlarıyla terörün
yükseltildiği hatta üçüncü dünya savaşı geliyor çığlıklarının
atıldığı bir anda, dünyanın en karmaşık bölgesinde "küçük" bir
barış adımının atılması kelebek etkisine yol açmasa da umut verici.
Çünkü dünyamızda her zamankinden çok daha güçlü bir barış damarı
var ve en umutsuz anlarda imdada yetişiyor.
Hele bu, İsrail gibi dünyadaki siyaseti, medyayı etkileyecek gücü
olan ve bölgesinde çözüm üretme ve sorun çıkarma kapasitesi de
yüksek olan bir ülkeyle yapılmışsa sadece iki ülke adına değil
insanlık adına büyük başarı.
Bu adımın çok büyük sonuçlara yol açması gerekmiyor, barış
ihtimalinin canlı tutulması bile sevindirici. Tabii daha fazlası
olacak. Türkiye'nin ABD, Mısır, Rusya ve Arap ülkeleriyle
ilişkilerinde de yeni süreçleri tetikleyecek.
Aynı şekilde Türkiye ve İsrail'in iç siyasetini de derinden
etkileyecek.
Şimdiden görünen şu: İsrail'de de Türkiye'de de düne kadar
iktidarları eleştiren muhalefet odakları sonuçtan memnun değiller.
İsrail'dekiler "derin bir mağlubiyetten" söz ederken,
Türkiye'dekiler "Gazze ambargosu kalkmadı" veya "tavizlerle gelen
kırılgan anlaşma"dan söz ediyor.