Uzun yıllardan beri devletin kılcal damarlarına sızan FETÖ,
yerel yönetimlerden, sanayi ve ticaret odalarına kadar şehirleri de
ihmal etmedi.
FETÖ, bu sayede önemli bir ekonomik gücü uzun yıllar elinde tuttu.
İstanbul'dan İzmir'e, Kayseri'den Gaziantep'e, Türkiye'nin birçok
önemli şehrinde FETÖ'cülerin etkin olduğu biliniyor. Daha fazlasını
son operasyonlarla öğrendik.
Bu şehirlerden biri de hiç hesaba katılmayan Uşak'tı. Uşak, Batı
Anadolu'nun orta ölçekli bir ili...
Uşak Belediyesi'yle UKDEM'in ortaklaşa düzenlediği
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" konulu panel için gittiğim
Uşak'ta duyduklarım karşısında şaşkına döndüm.
Bir şehir düşünün, valisinden belediye başkanına, yargının tepe
isimlerinden devletin etkili müdürlerine, polis şeflerinden
işadamlarına hepsi FETÖ'den tutuklu.
Yaklaşık etkili 500 kişiden söz ediyorum.
Kısaca Uşak, FETÖ'nün Türkiye'de ele geçirdiği küçük ama en etkili
şehirdi.
Adeta "bağımsız bir devlet" gibi.
Bunda da iki ismin katkısı çok büyük;
Sesli battaniyelerinin sahibi Hazım Sesli ve kamuoyunun Gazeteciler
ve Yazarlar Vakfı'ndan bildiği Harun Tokak. İkisi de tutuklu.
Uşak'ı FETÖ açısından önemli bir şehir yapansa paraydı. Bu da
nereden çıktı demeyin, yılda 250 milyon dolarlık ihracat yapan
Uşak, orta ölçekli bir şehir olmasına rağmen sanayi üretiminde çok
iddialı. Örneğin Türkiye'nin gazlı bez ve küçük hayvan dericiliği
üretiminde birinci sırada. Tekstilde de durumu çok parlak.
Bu da para demek... Şimdi gelelim, FETÖ ile Uşak'taki para
ilişkisine...
FETÖ soruşturmalarında ortaya çıkan verilere göre, tahmini olarak
sadece son 10 yılda Uşak'tan yurtdışına çıkartılan para miktarı 500
milyon dolar...
Müthiş bir rakam... Uşak, FETÖ'nün bir şehri nasıl tahrip ettiğinin
ve ürettiği zenginliği nasıl dışarı kaçırdığının acı ama çarpıcı
bir örneği.