Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili anayasa referandumu
oylamasının ikinci turunun ilk günü Meclis kulislerindeydim.
Daha Genel Kurul kulislerine adım atmadan, kapıda hemşerim
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'la
karşılaşıyorum. İçeri girerken ayaküstü sohbet ediyoruz. Bu turun
daha sakin geçtiğini söylüyor.
Doğrusu ilk üç oylamaya bakıldığında ve ülkeyi geren ilk turla
kıyaslandığında ikinci turun ilk günü çok çok "sakin" geçti.
İlginçtir bu durum, bazı AK Partilileri bile şaşırttı. Hatta
bazıları "Bu işte bir iş olmasın, 7 ve 8'inci maddeleri bekleyelim,
CHP'lilerin tavrı ancak o zaman belli olur" diyordu. İlk günün
sonunda 7'nci madde de geçti ve meclis sakinliğini kaybetmedi ama
anlaşılan oylama bitene kadar bu beklenti sürecek.
Meclis kulisleri bu tür kritik oylamalarda en hareketli dönemlerini
yaşıyor. Partiler bütün kadrolarıyla orada oldukları için herkesi
görmek mümkün. Tabii hem büyüklüğü hem de iktidar partisi olması
nedeniyle AK Parti kulisi doğal olarak daha hareketli.
AK Parti kulisine girer girmez Başbakan Binali Yıldırım'ı kalabalık
bir grupla sohbet ederken görüyorum. Her zamanki tebessümüyle
gruptan ayrılıp, oylamaya geçerken gidişatı soruyorum. Cevabı kısa
oluyor: "Her şey güzel olacak."
Ara ara bütün bakanları, AK Parti yöneticilerini görüyorum.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile sohbete AK Parti Milletvekilleri
Metin Külünk, Selçuk Özdağ, Hüseyin Kocabıyık ve Şamil Tayyar da
katılıyor.