Dünyanın gözü kulağı uzun süredir Suriye ağırlıklı olarak
Ortadoğu'da... Orada adı konmamış bir üçüncü dünya savaşı
yaşanıyor. DEAŞ bahanesiyle yaklaşık 60 ülke bölgede ve olup
bitenleri yakından izliyor. Türkiye- Rusya- İran eksenli son
görüşmeler tansiyonu biraz düşürse de belirsizliği ortadan
kaldırmadı. Bu yüzden herkes merakla ABD'nin yeni bölge
politikasını bekliyor.
O politikanın ana omurgası açıklandı ama asıl merak edilen
ayrıntılar. Özellikle de Türkiye'yi yakından ilgilendiren DEAŞ ve
PKK- PYD hattına karşı alacağı tutum. ABD'den "Bölgede stratejik
ortaklarla birlikte hareket edeceğiz" açıklaması gelse de sahada
PKK ve PYD'ye sıcak bakan tutumun devam etmesi kafalarda soru
işareti oluşturuyor.
Özellikle ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı'nın (CENTCOM) PKK ile
çalışmada ısrarlı olması hatta Trump yönetimini iç siyasetle
korkutarak ikna etmeye çalışması dikkatle izleniyor.
Bu gerçeğe rağmen Türkiye'yle ilişkili başka bir gelişme daha
yaşanıyor. O gelişmenin ne olacağını anlamak için de Irak Kürdistan
Bölgesel Yönetim Başkanı Mesud Barzani'nin Münih-Ankara hattını da
içine alan siyasi trafiğine bakmak gerekiyor.
Doğrusu bu noktada, bölgede olup bitenlere, içeriden; "Kürdistan
bayrağı asılsın mı asılmasın mı?" tartışması üzerinden bakanların
doğru bakmadığı anlaşılıyor. Oysa bölgede bir değil, birden fazla
oyun oynanıyor ve yeni bir denklem kuruluyor.