Mahmut Övür Sabah Gazetesi

Barışın fedaileriyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2005'ten beri bütün Diyarbakır buluşmalarını izledim. Her buluşmanın farklı bir tarihi özelliği vardı. Dünkü buluşma da tarihiydi ve diğerlerinden biraz...

02 Nisan 2017 | 162 okunma

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2005'ten beri bütün Diyarbakır buluşmalarını izledim. Her buluşmanın farklı bir tarihi özelliği vardı. Dünkü buluşma da tarihiydi ve diğerlerinden biraz daha farklıydı. Çünkü bu kez, siyasi zemin geçmişle kıyaslanmayacak kadar değişmişti.
Artık örgüt eksenli şiddetin kol gezdiği bir siyasi zemin yoktu. Kandil'in çukur vahşetiyle başlayıp, Suriye'de küresel aparata dönüşen kirli siyaseti açığa çıktığı için, örgütün oluşturduğu korku duvarı yıkılmış durumda.
Henüz yeri tam doldurulmasa da yeni bir normalin oluşacağına dair büyük umut var.
Bu yüzden toplumun, özellikle de aydınların beklentileri daha makul. Deyim yerindeyse kimse uçmuyor, daha gerçekçi yaklaşıyor.
Herkes Türkiye'nin yaşadığı çok yönlü kuşatmanın ve derin siyasi sıkışmanın farkında. Bu gerçeği, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Diyarbakır buluşmasını izlemek için bir gün önce geldiğim Diyarbakır'da, gece geç saatlere kadar, sivil toplum örgütleriyle, sokakla ve devlet kademelerinde görev yapanlarla yaptığım sohbetlerden çıkardım.
Sohbetlerde sorduğum, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Diyarbakır konuşmasından nebekliyorsunuz?" sorusuna birbirine çok yakın iki makul cevap veriliyor;
Bir: Cumhurbaşkanının Mardin konuşmasındaki demokrasi vurgusu devam etmeli ve somut ekonomik adımlar atılmalı.
İki: Çözüme kimin yanaşmadığı ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle toplumun önünün nasıl açılacağı netleştirilmeli.
Bu ölçüyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşma yapacağı Diyarbakır Valiliğinin önündeki miting alanına gidiyorum. Diyarbakır her zaman olduğu gibi bu kez de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dinlemek için meydanı doldurmuş durumda. Ancak bu kez, seçilen alan bu kalabalığa uygun değil. Bu yüzden sıkışmış ve çevreye taşmış müthiş bir kalabalık var. Gerekçe güvenlik de olsa, içinden geçtiğimiz siyasi konjonktür ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi tarihi bir referandumun halka anlatılması, böyle dar bir alana sıkıştırılmamalıydı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Özel mi, Kılıçdaroğlu siyaseti mi anormal? 20 Mayıs 2024 | 1.421 Okunma Aile ve küresel tehditler 19 Mayıs 2024 | 1.348 Okunma Kobani’yi seçen akıl 18 Mayıs 2024 | 349 Okunma Ankara’nın ‘büklüm büklüm yolları’ 16 Mayıs 2024 | 4.390 Okunma ‘Hepsine çökeceğiz...’ 14 Mayıs 2024 | 2.065 Okunma