CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent
Kuşoğlu'nun "Kılıçdaroğlu aday olmazsa masa
dağılır" sözleri, en çok İP Genel
Başkanı Meral Akşener'in dengesini bozdu.
Akşener, daha önce Gürsel Tekin'in çıkışını fırsata
çevirip HDP yükünden kurtulmak istedi ama Kuşoğlu'nun restiyle
elini açık etti ve ne yapacağını şaşırdı.
Birkaç gündür Akşener'in yaşadığı şaşkınlığın gölgesinde İyi
Parti kulislerini izliyorum. Parti içinde CHP'dekinden çok daha
fazla bir huzursuzluk var. Bir kere, İyi Partililer Akşener'in
cumhurbaşkanı adayı olmasını istiyor. Onun, "Ben
başbakan olacağım" stratejisini yanlış buluyor ve
Kılıçdaroğlu'nun bunu fırsata çevirdiğini düşünüyor.
Akşener şimdi geri adım atmaya çalışıyor ama bunu da kamuoyuna
açıklayamıyor. Bu yüzden kıvranıp duruyor. Kılıçdaroğlu'nun
adaylığına destek verse partisinin oy kaybedeceği ihtimali var;
tersini yapıp "Ama yani bu şimdi iyi bir soru
olmadı" dese CHP'lilerden zılgıt yiyor.
İYİ PARTİ'DE 'KORAYCILAR' KORKUSU
İşi öyle bir noktaya getirdi ki tıpkı
CHP'deki "Ekremciler" gibi parti içinde
artık "Koraycılar" diye bir grup ciddi ciddi harekete
geçmiş, pusuda bekliyor. Üst yönetime yakın İyi Partili biri şöyle
diyor:
"İyi Parti ne merkeze oturdu ne de milliyetçi bir
çizgiye. Daha önemlisi eğer Kılıçdaroğlu aday
olursa, CHP tabanından bize gelecek oylar
gelmeyecek. İyi Parti'nin oyu 9 veya 10'da kalırsa parti
içi kavga başlar."
Akşener'ın son dönemde Mansur Yavaş'ı öne
çıkarması, İmamoğlu'nu elinin altında tutması, hatta bu hafta
içinde DEVA ve Gelecek Parti genel başkanlarıyla görüşecek olması,
bu sıkışmayı aşma çabasından başka bir şey değil. Aşacak gibi
görünmüyor ama yine de Kılıçdaroğlu'nun ev sahipliği yapacağı 2
Ekim'deki 6'lı masa toplantısına eli güçlü gitmek istiyor.
Ama ne yazık ki Akşener'in oraya eli güçlü gideceğine dair İyi
Partililerin bir umudu yok. Hatta öyle umutsuzlar ki, "Masayı
dağıtır mı yoksa zaman kazanmaya mı
çalışır?" sorumuza İyi Partili biri şu cevabı veriyor:
"İkinci ihtimali daha güçlü görüyorum. Çünkü masayı kim
kurduysa o dağıtır, bizimkiler değil."