Mahmut Övür Sabah Gazetesi

Afrin ve bölgenin kaderi

Türkiye bir süredir bas bas bağırarak sınırlarında kurulan tuzağa karşı diplomatik kanalların harekete geçmesini bekledi ama görünen o ki geçeceği yok. Bu yüzden düğmeye bastı ve 'Zeytin...

21 Ocak 2018 | 5.902 okunma

Türkiye bir süredir bas bas bağırarak sınırlarında kurulan tuzağa karşı diplomatik kanalların harekete geçmesini bekledi ama görünen o ki geçeceği yok. Bu yüzden düğmeye bastı ve 'Zeytin Dalı' adı verilen Afrin operasyonu fiilen başladı.
Bu operasyon, sanıldığı gibi sadece PKK-PYD gibi Kürt kimliğinin arkasına saklanan taşeronları etkisiz kılmayı hedeflemiyor. Asıl hedefi, o taşeronları kullanarak, bölgeyi etnik ve mezhebi çatışmalarla birbirine vurdurmayı amaçlayan, ABD emperyalizmiyle hesaplaşmak...
Bu yüzden zor bir dönemin eşiğindeyiz.
Bölgede uzun bir süredir oynanan kirli satranç oyununda son aşamaya gelindi.
Ve Türkiye'ye Şah çekildi.
Ne yaptığı bilinmiyor gibi görünen ABD, aslında ne yaptığını biliyor. Soğuk savaş sonrası kafasına koyduğu mezhep ve etnisite üzerinden bölünmüş bir Ortadoğu stratejisini adım adım hayata geçiriyor. Bunu da saklamıyor. Derdinin bölgeye özgürlük ve demokrasi getirmek olmadığını da herkes biliyor.
Bu da sadece Türkiye'yi değil, bölgeyi tehdit ediyor. Afrin operasyonu bu bölgesel tehdide bir cevaptır... Ve Afrin'le de sınırlı değil, arkası da gelecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu çok net söyledi:
"Afrin operasyonu sahada fiilen başladı. Bunu Menbiç takip edecek.
Ardından da kademe kademe Irak sınırına kadar bu terör pisliğini temizleyeceğiz." Bu noktada küresel hesapları olan Rusya ile bölgesel hesapları olan İran'ın ne yapacakları merakla izleniyor.
Rusya, elindeki PKK-PYD kartını tamamen ABD'ye kaptırmamak ve Türkiye'yi de aynı kartla ileride sıkıştırmak için gel gitler yaşıyor ama bu kartı sadece Afrin üzerinden oynayarak ABD'yi engelleyemeyeceğini biliyor. "Türkiye mi PKK mı?" tercihiyle karşı karşıya kaldığında, ki kaldı, Türkiye'yi seçmek daha çok işine yarayacak.
Süreci sessiz izleyen İran'a gelince...
Aslında İran da gelecek tehlikeyi görüyor.
Ama sahada somut bir adım atmış değil.
Ayrıca PKK'yı sıkıştıracak gücü de var.


YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘Muhalefete tuzak’ oyunu 06 Mayıs 2024 | 1.123 Okunma Bir Yahudi’nin ‘One minute’u 05 Mayıs 2024 | 396 Okunma CHP’nin kurdu yine CHP 04 Mayıs 2024 | 395 Okunma İmamoğlu, İsrail ve ‘sol’ CHP 02 Mayıs 2024 | 1.203 Okunma DEM kimin DEM’i? 30 Nisan 2024 | 3.076 Okunma