Kandil baronlarından Duran Kalkan'ın Avrupa'yı
suçlayan açıklamaları, dünden bugüne ABD'nin PKK'yı her koşulda
nasıl desteklediğini bir kez daha gündeme getirdi.
Aslında NATO müttefiki olan ABD ile Türkiye'nin gerginleşen
ilişkisinin tek nedeni, Suriye'nin kuzeyinde hayata geçirilmek
istenen koridor devlet değil. Bunun bir arka planı var. PKK'nın
kurulduğu, Gladyo'nun etkili olduğu soğuk savaş yıllarına kadar
uzanıyor. Ama daha açık biçimi, 90'lardaki Çekiç Güç döneminde ve
2004 sonrasında görüldü.
Bu ilişkinin bir ayağında da Türkiye içindeki vesayetçi odaklar
vardı. Bu iki güç, AK Parti'nin daha birinci yılında (2004)
Türkiye'nin demokratikleşme arzusuyla başlattığı AB yolculuğunu
bile kesintiye uğratmak için PKK'yı devreye sokmaktan çekinmedi. O
dönemin en çarpıcı hikâyesi, Öcalan'ın avukatı
Mahmut Şakar'ın helikopterle
Kandil'e PKK kongresine gönderilmesiydi. Şakar, kongreye Öcalan'ın
"Çatışmayı yeniden başlatın" talimatını
götürmüştü.
Oysa PKK'lılar tam tersi bir karara hazırlanmışlardı. Bu nedenle
PKK içinde ilk kez ciddi bir bölünme yaşandı. O tarihte
Nizamettin Taş...