Evet, seçilmişlerin derin devletle mücadelesine ilk kez bu dönem şahit oluyoruz. Bugüne kadar hiçbir hükümet, derin devletle mücadele etme iradesini gösteremedi.
Devlet bürokrasisi ile sivil topluma egemen olan derin yapılar, her kritik dönemde, askeri darbelerle veya medya operasyonlarıyla seçilmiş hükümetleri alaşağı etmeyi başardı. Bizim bugüne kadar izlediğimiz tek film buydu. 60’ta, 70’te, 80’de, 28 Şubat’ta aynı filmi izledik. 17-25 Aralık’ta da Cemaat yine bu filmi millete izletmeye kalktı ve fakat, bu kez tarih tersinden işledi. Seçilmiş hükümet, derin devleti ve onun bağlantılarını tasfiye etmeye koyuldu. Ve işte biz de millet olarak ilk kez yeni bir filmi izlemeye başladık.
Bugün hükümet üzerinde koparılan fırtınanın tek sebebi seçilmiş
iradenin derin devleti tasfiyeye yönelmesidir. Batı medyasının
Erdoğan’ı bu kadar hedef haline getirmesi, yerli medyanın
Cumhurbaşkanı’nı ölümle tehdit edecek kadar zıvanadan çıkmasının
sebebi, devlet devlet sisteminin çökertilmesidir.
Erdoğan’ın “sistem değişti” açıklamasına gösterilen tepkinin
arkasında da bu var; bürokrasiyi ve toplumu kuşatan derin devlet
sistemi değişiyor; 1960’lardan beri derinleşerek süregelen derin
devlet hükümranlığı söküp atılıyor.