Paralel yapının kasası Akın İpek'in şirketlerine yönelik düzenlenen operasyona en sert tepki 180 aydından geldi. Cemaat'in organize ettiği imza kampanyasının başını -tahmin edeceğiniz gibi- Hasan Cemal ve Cengiz Çandar çekiyor. İmzacılar arasında Nazlı Ilıcak, Baskın Oran, Nuray Mert, Koray Çalışkan, Can Dündar, Ekrem Dumanlı, Mümtazer Türköne, Nuh Gönültaş, Erhan Başyurt, Ömer Laçiner, Aydın Engin, Oya Baydar, Ferhat Kentel ile Suzan Samancı ve Eren Keskin gibi bazı Kürt şahsiyetler de var.
Bildirinin başlığı ise çok sert ve öfkeli: "Türkiye'ye Nazi
Almanyasını yaşatmayacağız!" Aydınların en sert sözlerini 7 milyar
doları yurt dışına çıkardıktan sonra Türkiye'den kaçan Cemaat'in
kasası bir işadamı için ayırmış olmaları fazlasıyla anlamlı.
Aydınların piri sayılan Ahmet Altan'ın da Erdoğan'a yönelik en ağır
tehditlerini yine Akın İpek operasyonundan sonra çıktığı Cemaat
kanallarında savurması dikkat çekici.
* * *
Haliyle merak ediyorum: Ey imzacı aydınlar! En büyük sözünüzü, en
ağır tehditlerinizi kendini savunma imkanı olmasına rağmen bir
suçlu gibi vatanından kaçan işadamı için mi sakladınız? Bu ülkede
özgürlük adına, demokrasi adına, adalet adına savunacak, isyan
edecek, dile getirecek başka sorun bulamadınız mı? Kıyılarımıza
vuran çocuk cesetleri için isyan etseydiniz daha anlamlı olurdu.
Zamanında Berkin Elvan için imza kampanyaları düzenlediniz, sivil
ölümlere karşı sesinizi yükselttiniz, fena değildi elbet; ama bugün
Güneydoğu yangın yerine dönmüş durumda; PKK çocuk-genç,
doktor-öğretmen, sivil-asker ayrımı yapmadan terör saldırıları
gerçekleştiriyor; sizin söyleyecek tek bir sözünüz, imza atacak bir
bildiriniz yok mu?