Tam anlamıyla bir dünya savaşı arefesinde yaşıyoruz.
Böylesini Irak işgali döneminde bile görmedik. Savaşın sadece
Suriye'de yaşandığını sanıyorsunuz. Oysa Türkiye savaşın içinde,
Rusya içinde; İran içinde, Suudi Arabistan içinde. Atlantik
merkezinde yer alan her ülke; ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri bir
şekilde bu savaşın içinde.
Böylesine bir dağılmaya, bölgesel savrulmaya sadece Birinci Dünya
Savaşı döneminde tanık olduk. Tam da bölge yeniden ayağa
kalkacakken bir el bütün ülkeleri birbirine düşürdü. Türkiye'nin
coğrafyanın dirilişine yönelik bütün girişimleri sabote edildi.
Onların belirlediği cephelere göre düşmanlar belirler olduk. Bu
dostluk ve düşmanlığın kendi çıkarlarımıza, önceliklerimize göre
şekillendiğine inanır olduk. Belki bu çağın en büyük yalanı, en
büyük tuzağı bu olacak. Bazı ülkeler, bu büyük yalanın altına
gizlenerek iş pişirmeye, bölgesel emperyal haritalar çizmeye
başladı.
Savaşı Kabe'ye taşımak
“İslam kendi içinde savaşacak” ve “Savaş İslam'ın kanlı
sınırlarından kalbine, merkezine yerleşecek” sözlerinin anlamını
yeni yeni kavrıyoruz. Yıllardır adım adım gelen, ilmik ilmik
işlenen şey işte bu büyük savaş içinmiş.