İsrail politikalarını
eleştirmek antisemizm suçlamasıyla
mahkum edilirdi. PYD'nin Kuzey Suriye'deki
etnik arındırma programlarını ve HDP'nin
Türkiye içindeki paralel pozisyonunu sorgulamak da“Kürt
düşmanlığı" ile mahkum edilmek isteniyor.
En çıplak gerçekler yalanlara, iftiralara, zihinsel
operasyonlara, son dönemin moda ifadesiyle “algı" oyunlarına kurban
ediliyor. Oysa önümüzde çok net, çizgileri belirgin,
tarafları ve hesapları belirgin bir planlama var. Türkiye içinde ne
kadar kamuoyu çalışması yaparsanız yapın, ne kadar baskın bir dil
kullanırsanız kullanın, herkes bir şekilde bu gerçeğin
farkında.
O gerçek, Kürt milliyetçiliği üzerinden bir bölge
tasarımının uygulanması ve bu tasarımın artık Türkiye'nin
varoluşunu tehdit eder hale gelmiş olmasıdır. İslamcı
Kürtlerin bile büyük oranda bu milliyetçi
dalgaya teslim olduğunun, bunu bir “üst
akıl"olarak gördüğünün siz de farkındasınız.
Şöhret budalaları ve kaos fırtınası