Bu dönemde, İslam dünyası korumasız ve başsız kalmış, siyasi
birliği parçalanmıştı. Haçlılar, Müslümanların iç karışıklıklar ve
taht kavgaları nedeniyle en zayıf oldukları bir dönemde
saldırmışlardı. Bu saldırı, beklenilmedik bir saldırı olunduğundan
hazırlıksız yakalanmıştı.
Büyük Selçuklu devletinde Melikşah
sonrası taht kavgası yaşanmaktaydı. Büyük Selçuklu Devleti,
Melikşah’ın ölümü üzerine oğulları arasında süren (26 yıllık fetret
dönemi) taht kavgaları nedeniyle parçalanmış, Melikşah’ın her bir
oğlu, kendi bölgesinde bağımsız olmuş, bu arada sık sık
birbirleriyle savaşmaktaydılar. Onlara tabi olan hükümdar, bey ve
emirlerde bu durumdan yararlanarak bağımsız olmuşlardı. Neredeyse,
her şehir ayrı bir devlete dönüşmüştü. Bütün bu şehirler, kendi
aralarında da sık sık savaşıyor, sık sık yeni ittifaklar kuruluyor,
şehirler sürekli el değiştiriyordu. Emirler, kendi şahsi
çıkarlarını öncelediğinden entrikalar, hileler ve savaşlar
bitmiyordu.
Kendi bölgesinde kısmi bir başarı sağlayan birisi çıksa bile,
öldüğünde bu sefer, oğulları ülkeyi bölüşüyor veya uzun sürecek iç
savaşlara girişiyorlardı. İslam dünyası, tarihinde görülmemiş bir
şekilde parçalanmıştı.
Abbasilerin hakimiyeti ise sadece şekilden
ibaret kalmıştı. Fatımilerin de eski askeri gücü kalmamış
halifeler, vezirlerin kuklası haline gelmişti. Suriye ve
Filistin’de ise güçlü bir devlet bulunmuyordu. Küçük beylikler ve
hanedanlıklar halinde yönetiliyorlardı. Bölgede yine de en güçlü
oluşum Suriye Selçuklularıydı.
Fakat Suriye Selçukluları da Halep ve Şam olarak ikiye
ayrıldıklarından ve kendi aralarında sürekli iktidar
mü...