Şaki, dağda, kırda yol kesen, adam soyan ve öldüren, haydut.
Çoğulu eşkıya. Eşkıyalık Osmanlı döneminde mi kaldı? Yolsuzluklarla
beslenen bir soygun düzenine ne ad vereceğiz? “Şaki” yalnızca dağda
mı dolaşıyor? Bu dönemde eşkıyalık biçim değiştirmiş, şiddetin
yerini; ihaleler, raporlar, ikili anlaşmalar almış!
Devletin nasıl soyulduğunu, devletin en önemli kurumlarından,
Sayıştay raporlarından okumak isterseniz, Yeniçağ yazarı Murat
Ağırel’in, İnkılâp Yayınları’ndan çıkan “Şaki”yi okumanızı
öneririm.
Ağırel, “Şaki” için toplam 413 dosya, 22 bin 275 sayfalık Sayıştay
raporlarını okumuş. Ağırel, “Türkiye çok büyük ve çok zengin bir
ülke. O kadar zengin ki bunca usulsüzce harcanan paraya, kimin
cebine, nereye gittiği belli olmayan paralara rağmen halen ayakta”
diyor!
Kitaptan bazı örnekler verelim.
DİGİTURK KATAR’A NASIL SATILDI?
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), yetkilerini kullanarak
Çukurova Grubu’ndan alacaklarının tahsili amacıyla, aralarında
Digiturk’ün de olduğu gruba ait 10 şirketin yönetimini
devraldı.
TMSF devraldığı Digiturk’ün satışı için ihaleye dahi çıkmadan
Katarlı iş adamı Nasser Al-Khelaifi’nin şirketi beIN Media Group
LLC ile 30 Haziran 2015 tarihinde hisse alım sözleşmesi yaptı. Bu
sözleşme daha sonra 2 Haziran 2016 yılında tadil edildi.
beIN Media Group LLC, Fon’a ödeyeceği birinci taksit olan 153
milyon 479 bin dolarını Digiturk’ün geçmişe ait ödenmemiş vergi
benzeri mali yükümlülüklerini gerekçe g&ou...